Akciğer kanseri önlenebilir
Akciğer kanserini tetikleyen en büyük risk faktörü sigara olarak bilinirken, çevresel faktörlerde akciğer kanserine yakalanmaya neden olabiliyor. Uzmanlar ise akciğer kanserinin önlenebileceğini söylüyor. Prof. Dr. Mustafa Yaman, akciğer kanseri hakkında konuştu.
Akciğer kanserinin, en önemli belirtisinin kronik öksürük olduğunu bildiren Yaman, üç haftayı aşan, üst solunum yolu enfeksiyonu gibi sebeplerle izah edilemeyen kronik öksürüklerde mutlaka bir göğüs hastalıkları uzmanına başvurulması gerektiğini söyledi.
Eğer kişi 40 yaşının üstündeyse ve sigara içme hikayesi de varsa göğüs hastalıkları uzmanının bu hasta için mutlaka bir akciğer filmi isteyeceğini ve tümör belirtisi olup olmadığı değerlendireceğini dile getiren Yaman, eğer kişi sigara içmiyorsa, doktorun mesleki durumuna ve çevresel faktörlere göre değerlendirme yapacağını belirtti.
Sigaraya bağlı akciğer kanseri ile sigaraya bağlı olmayan akciğer kanserinin birbirinden farklı olduğuna dikkat çeken Yaman, çevresel etkilerin de akciğer kanserine neden olabileceğini paylaştı. Hava kirliliği, kömür ateşi, yemek pişirmek için kullanılan bazı yakıtların, radon gazının ve asbest gibi etkenlerin de akciğer kanseri riskini artırmakta olduğu söyleyen Yaman, doğal kaynaklardan yüzeye çıkarak evlerin içinde biriken ve kanserojen etkisi olduğu bilinen radon gazının, akciğer kanserine neden olan etkenlerin arasında ön sıralarda yer aldığını kaydetti. Radon gazının kokusuz, tatsız ve kapalı ortamlarda birikme eğilimi gösteren bir gaz olduğunu, Türkiye’de radon gazının yoğun olduğu bölgelerin Türkiye Atom Enerjisi Kurumu’nun yapmış olduğu radon gazı haritasında belirtildiğini bildiren Yaman, akciğer kanserine neden olan etkenlerden birinin de asbest olduğuna dikkat çekti. Asbestin, Anadolu’nun belirli bölgelerinde yoğun olarak bulunduğunu belirten Yaman, “Çevresel asbest maruziyeti sebebiyle insanların asbestin liflerini soluması sonucu akciğer kanseri oluşabilmektedir. Solunan partiküller az miktarda olduğundan bunların etkileri daha geç dönemde ortaya çıkmaktadır” dedi.
Sigara kullanan ve herhangi bir şikayeti olmayan 50 yaş üstü insanların senede bir kez bilgisayarlı tomografi çektirmesi gerektiğine önemle vurgu yapan Yaman, düşük radyasyonlu bilgisayarlı tomografinin, akciğer kanseri teşhisini en erken konulmasını sağlayan yöntemlerden biri olduğunu kaydetti. Yaman, “Eğer bir insan 30 yıl günde bir paket ya da 15 yıl boyunca günde 2 paket sigara içmişse, sigarayı bırakmış ama bırakmasının üzerinden 15 sene geçmemişse ve 55-75 yaş arasındaysa akciğer kanseri riski bulunmaktadır” diyerek, özellikle bu hastalara KOAH tanısı konmuşsa akciğer kanseri riskinin daha da yüksek olduğunu vurguladı. Yaman, bu risk grubu içerisindeki kişilerin senede bir düşük radyasyonlu bilgisayarlı tomografi çektirmeleri halinde çok erken dönemdeki nodüllerin fark edilebileceğini ifade etti.
Yaman akciğer kanseri hakkında bilgilerini paylaşırken son olarak, bilgisayarlı tomogrofide görülen her nodülün akciğer kanseri olduğu anlamına gelmediğini de vurgu yaptı ve kesin tanının göğüs hastalıkları uzmanları, radyologlar, patologlar ve göğüs cerrahlarının oluşturduğu kanser konseyleri tarafından konulduğunu söyledi.