Çeşme'de Uğur Dündar çıkarması
Türkiye'nin televizyon habercisi, gazeteci-yazarı Uğur Dündar'ın meslek yaşamının 50. Yılı belgeseli Çeşmelilerle buluştu.
Dündar’ın hayatını konu alan ve çocukluğundan, gençliğinden, karakterinden ve ağırlıklı olarak meslek yaşamından kesitlerin olduğu belgesel Alaçatı Amfi Tiyatro’da izleyicilere sunuldu. Belgesel gösterimine duayen gazeteci Uğur Dündar da katıldı. Dündar, “Ben kendi hikâyemi bir cümle ile özetlemem gerekirse sadece şunu söyleyebilirim, sadece yaşlanmamak için yaşanmamış bir hayat bu” dedi.
Alaçatı Amfi Tiyatro’da gerçekleştirilen programa Çeşme Belediye Başkanı M. Ekrem Oran, hayatı konu edinilen Uğur Dündar, belgeselin yönetmenliğini yapan Gökmen Ulu, gazeteci-yazar Korcan Karar, belediye meclis üyeleri ve Çeşmeli birçok vatandaş katılım gösterdi.
Duayen televizyon habercisi usta gazeteci-yazar Uğur Dündar’ın meslek yaşamının 50. yılı belgeselin girişinde Türkiye’nin evrensel değerlerinden Fazıl Say’ın “Kumru” adlı eserini tercih eden Gökmen Ulu, jenerikte de yine aynı eseri kullandı. 50’nci yıl belgeselinin finali ise dünya çapındaki klasik müzik bestecisi Can Atilla’nın “İnanç ve Zafer” adlı eseri ile yapıldı. Belgeselin seslendirmelerini ise Uğur Dündar’ın yaşamına tanıklık eden, Müjdat Gezen, Haluk Şahin, Yılmaz Özdil, Metin Akpınar, Bekir Coşkun, İlker Başbuğ, Aziz Yıldırım, Halit Kıvanç, Güneş Tecelli, Emin Çölaşan, Ferda Öngün, Mustafa Hoş, Sedef Kabaş, Mine Özbek, Orhan Baykal, Murat Ergün, Umur Bugay, Ayşenur Arslan gibi Türkiye’nin değerli isimleri yaptı.
“EMEĞİ GEÇEN HERKESE TEŞEKKÜR EDİYORUM”
Uğur Dündar’ın hayatını konu alan belgeselin Çeşmelilerle buluşturulmasından sonra, Uğur Dündar’a çiçek vermek için sahneye çıkan Çeşme Belediye Başkanı M. Ekrem Oran, Uğur Dündar’ın, Türkiye’nin gerçek bir efsanesi olduğuna ve Türkiye’nin Uğur Dündar’lara ihtiyacına olduğuna önemle dikkat çekti. Bir siyasetçi olarak iyi ki Uğur Dündar gibi bir öğretmene sahip olduğunu belirten Oran, “İyi ki varsınız Uğur Dündar. İyi ki Çeşme’desiniz, iyi ki bizimlesiniz. Efsaneyi belgeselleştirdiği için yol arkadaşım Gökmen Ulu’ya ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi.
“HERKESİN KENDİ HİKAYESİ VAR”
“Bütün hayatım boyunca sizin o eşsiz desteğiniz olmasaydı, bunların hiç birisini yapmam mümkün olmazdı” diyerek sözlerine başlayan duayen gazeteci Uğur Dündar, herkesin bir hikayesi olduğunu ve kendi hikayesini bir cümle ile özetlemesi gerekirse “Sadece yaşlanmamak için yaşanmamış bir hayat bu. Benim meslek hayatıma katkıda bulunmuş, emeği geçen herkese sonsuz teşekkür ediyorum” cümlesini kurabileceğini ifade etti.
ULU’DAN “ÖZLENEN TÜRKİYE” GÖRÜNTÜLERİ
Yönetmenliğini yaptığı belgesel hakkında “Özlenen Türkiye’nin görüldüğü” tanımlamasını yapan Gökmen Ulu, bu belgeselin, hayatının önemli bir bölümünü topluma vakfeden, elli yıldır halkının iyiliği için fedakârca çalışan usta gazeteci Uğur Dündar’a şükran borcunun bir tezahürü olduğunu vurguladı. Ulu, belgesel için, yurttaş olarak, Dündar’a olan teşekkür borcunun bir taksidi olarak belirtti. Ulu ayrıca şunları ekledi:
“Güçlü vefa borcumuzun yanı sıra belgeselimizin başka önemli yönleri de olduğunu düşünüyorum. Onlardan biri bugün olduğu gibi yarın da Uğur Dündar’ın toplumun rol modellerinden biri olacak olması. Ayrıca belgeseli izlerken özlediğimiz Türkiye’yi de görüyoruz. Her şeyin çok güzel olacağı güneşli günlere yürürken, ustanın da belirttiği gibi, kahramanları olmayan toplumlar yok olmaya mahkûmdurlar. O nedenle iyi ki Uğur Dündar var. Ve özellikle genç kardeşlerimize bir mesajımız var; nerede olursanız olun, ne iş yaparsanız yapın, Uğur Dündar gibi yaşayın.”
Uğur Dündar’ın meslek yaşamının 50’nci yılı belgeselinin yönetmeni Gökmen Ulu, hiçbir maddi bir gelir beklemediğini, olası bir gelir halinde de gelirin eğitime bağışlanacağı bilgisini verdi.