"Çocuğun Katılım Hakkı: Neredeyiz?"

24 Kasım 2019 - 12:35

İstanbul Bilgi Üniversitesi Çocuk Çalışmaları Birimi (ÇOÇA), İstanbul İsveç Başkonsolosluğu iş birliğiyle 2014'ten bu yana devam eden 'Genç Sesler Projesi' kapsamında, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin 30. Yıldönümü nedeniyle 'Çocuğun Katılım Hakkı: Neredeyiz?' sempozyumunu düzenledi.

Sempozyuma alanında uzman kişiler katılım gösterdi. Açılış konuşmalarını ise BİLGİ Sivil Toplum Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Pınar Uyan Semerci ve İsveç Başkonsolosluğu Türkiye-İsveç İş Birliği Birimi Yöneticisi Cecilia Bisgen Jansson gerçekleştirdi. Geliştirdiği Lundy Modeli ile tanınan Queen’s Üniversitesi Çocuk Hakları Merkezi Eş Direktörü Prof. Laura Lundy ise ana konuşmacı olarak katıldığı sempozyumda, çocuk katılımının önündeki engellerden birinin de yetişkenlerden kaynaklı yanlış algılardan kaynakladığını belirtti.
LAURA LUNDY
Lundy, “Çocuğun ifadesi yeterli değil” isimli makalesinde çocuğun katılım hakkının uygulanmasına dair önerdiği model üzerinden Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin 12. Maddesinden bahsetti. Bu maddenin çocukların sadece kendilerini ifade etmesini değil aynı zamanda kendilerine ilişkin kararlarda da etki sahibi olmalarının yolunu açtığını dile getiren Lundy, oyun hakkı, güven hakkı, bakım hakkı gibi haklara atıfta bulunduğunu vurguladı. Çocuklar dinlenirse, görüşleri ciddiye alınırsa diğer hakların da otomatik olarak uygulanmış olacağını ifade eden Lundy, çocukların katılım hakkına sahip olması durumunda yetişkinlerin kontrolü kaybedeceğini söyleyerek, “Yetişkinler her şeyin en iyisini bilir” tarzı yanlış algılara dikkat çekti. Prof. Lundy, “Çocuğun katılım hakkı ve iletişimi anne karnında başlar. Bizim sorumluluğumuz bu özgürlüğü onlara sağlamaktır. Çocuklara seslerini duyurabilmeleri için güvenceyi vermeli ve bunun için uygun alanları yaratmalıyız” diye konuştu.
HELENA EDVİNSSON
Strängnäs Belediyesi Çocuk Ombudsmanı Helena Edvinsson ise konuşmasında, çocuk katılımının karar alma mekanizmalarında da önemli olduğuna değindi ve şu cümleleri kurdu:
“Çocuk katılımı karar alma mekanizmalarında da önemli bir aşamadır. Örneğin, İsveç’te konut alanları belirlenirken çocukların fikirlerine başvuruluyor. Bu çocukların katılımını geliştiriyor. Kendi kararlarını kendilerinin almaları çok önemli. ‘Çocuklar geleceğimizdir onlara iyi bakmalıyız’ algısının değişmesi gerekiyor. Çocukların bugünün bir parçası olduğunu fark etmeli ve bugün toplumun bir parçası olduğunu kabul etmeliyiz.”