Düzensiz beslenme depresyonu tetikliyor
Depresyon ve beslenme arasındaki ilişki uzun yıllardır araştırılan konulardan birini oluşturuyor. Uzmanlar, mutlu hormono serotinin üretimi içinse vücutta yeterli miktarda B, C vitamini, folat, kalsiyum ve magnezyum bulunması gerektiğine dikkat çekiyor. Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Arş. Gör. Hatice Çolak, duygu durum bozuklukları ve beslenme arasındaki ilişki hakkında konuştu.
Diyet Uzmanı Hatice Çolak, uzun yıllardır beslenme ve depresyon arasındaki ilişkinin araştırıldığını, mevcut verilerin bu etkileşimin çift yönlü olduğuna işaret ettiğini belirtti. Uzun yıllardır beslenme ve depresyon arasındaki ilişkinin araştırıldığını kaydeden Beslenme ve Diyet Uzmanı Hatice Çolak, mevcut verilerin bu etkileşimin çift yönlü olduğuna işaret ettiğini söyledi. Yani depresyonun bireylerin besin alımına etki ederken, beslenmenin de depresyon oluşumunu tetiklediğini açıklayan Çolak, “Hatta bazı çalışmalarda depresif bireylerde eksik besin ögeleri yetersizliği düzeltildikten sonra semptomların azaldığı ve tedavinin başarıyla sonuçlandığı görülmüştür” dedi.
Konuşması esnasında sebze, meyve, et, balık ve tam tahıl ürünlerinden zengin besinlerin tüketimiyle depresyon riski ve semptom şiddetinin azaldığını dile getiren Çolak, bunun tam aksine işlenmiş veya kızartılmış besinlerin, rafine tahılların ve şekerli ürünlerin tüketiminin depresyona yol açtığını, ayrıca serum serotonin düzeyi azaldıkça depresyon riskinin arttığını kaydetti. Vücutta serotonin üretimi için yeterli miktarda B, C vitamini, folat, kalsiyum ve magnezyum bulunması gerektiğini de vurgu yapan Çolak, “Ayrıca triptofan serotonin öncüsüdür. Triptofan istiridye, salyangoz, ahtapot, kalamar gibi deniz ürünlerinde, muz, ananas, erik, fındık, süt, hindi, ıspanak ve yumurta gibi besinlerde bolca bulunur” diye konuştu. Çolak, ayrıca Omega-3 yağ asitleri ve depresyon arasında da bir ilişki olduğuna vurgu yaptı. Daha az balık tüketen toplumlarda depresyon görülme sıklığının daha yüksek bulunduğunu ifade eden Çolak, bu nedenle mutlaka haftada 2-3 kez balık yağı tüketilmesi gerektiğini söyledi.
Demir, çinko, E vitamini, B12 vitamini, folik asit, B6 vitamini eksikliklerinin de depresyonu tetiklediğini bildiren Çolak, “Bu nedenle bu besinlerden zengin sağlıklı beslenme sağlanmalıdır. Antioksidan besin tüketimi depresyon riskini azaltmaktadır. Sebze ve meyveler antioksidanlardan zengin besinlerdir. Bu nedenle tüm bireyler için günde 5 porsiyon sebze ve meyve tüketimi önerilmektedir” dedi.
Depresyon tedavisinde Monoamin Oksidaz inhibitörleri- MAOI türevi ilaçların yan etkilere neden olduğunu dile getiren Çolak, konuşmasının sonunda şu ifadeleri kullandı:
“Serotonin, nörepinefrin, tiramin ve dopamin düzeylerinin etkisi artarak hipertansiyona ve beraberinde pek çok sağlık problemine yol açmaktadır. Bu nedenle bireylere tiraminden kısıtlı bir beslenme programı önerilmektedir. Bu diyet MAOI diyeti olarak bilinir. Eskimiş peynir çeşitleri, çikolata, nitrit içeren besinler, bakla, fermente alkollü içecekler, tütsülenmis veya salamura balık, kahve, kola gibi kafeinli içecekler tüketilmemelidir. Ayrıca aspartam tatlandırıcısı içeren besinler ve içeceklerden kaçınılmalı, market alışverişi esnasında besin etiketleri bu açıdan detaylıca incelenmelidir.”