EGİAD Başkanı: "Türkiye'yi çok zor iki yıl bekliyor"
Ege Genç İş İnsanları Derneği Başkanı Alp Avni Yelkenbiçer, söz söyleme hakları olduğunu ve bunu da sonuna kadar kullanacaklarını belirterek, 'Cinsiyet eşitliği, İstanbul Sözleşmesi, toplumsal barış, kırmızı çizgimiz' dedi
Ekonomi Muhabirleri Derneği İzmir Şubesi üyeleriyle bir araya gelen Ege Genç İş İnsanları Derneği Başkanı Alp Avni Yelkenbiçer, derneğin çalışmaları hakkında bilgi verirken, seçim sürecini ve seçim sonrası ülke ile ilgili beklentilerini de dile getirdi. Toplantıya başkan vekilleri Kaan Özhelvacı, Başar Çayır Canatan, Erkan Karacar, Arda Yılmaz ile Genel Sekreter Fatih Dalkılıç katıldı.
Yelkenbiçer, seçimde iktidara kim gelirse gelsin ekonomi politikalarının değişeceğine inandıklarını belirterek, “Türkiye’yi 2 zor yıl bekliyor. 2 yıl bedel ödeyeceğiz. Hukukun üstünlüğü ilkesinin harekete geçirilmesi ve güven ortamı sağlanarak, bu 2 yıl başarıyla atlatılabilir” diye konuştu.
750 üyesi 3500 üye şirketi ve bu şirketlerdeki 150 bin çalışan ile gücünü üyelerinden aldıklarını ve son iki yılda 120 yeni iş insanının üye olduğuna dikkat çeken EGİAD Başkanı Alp Avni Yelkenbiçer, “Bu oran dernekler arasında önemli bir başarı. Yeni üyelerle yepyeni projelere imza atıyoruz. Z Kuşağı ile birlikte hareket ederek bu dönem ‘Bütünleştirme ve Büyütme’ temasıyla ilerliyoruz. Dernek çatısı altında yeni ve eski kuşağın birleşmesi ile köklü EGİAD projeleriyle yeni çalışma alanlarının bütünleşmesi ve paydaşlarla olan güven ilişkilerinin derinleşmesini önemsiyoruz” dedi.
Bu yıl yürüttükleri projeleri, “Deprem Kampanyası, EGİAD Think Tank, Girişimcilik, İzmir Girişimcilik Araştırma Raporu, Paydaşlarla İlişkiler, Uluslararası İlişkiler, Vivatechnology Fuarı – Paris – Avrupa’nın en büyük girişimcilik ve inovasyon fuarına katılım, CES Las Vegas – Dünya’nın en büyük teknoloji fuarına katılım, Dijitalleşme, ESİAD ile birlikte bir çalışma grubuyla 2018’de düzenlenen Sanayi 4.0 Zirvesi’nin tekrarı niteliğinde bir zirve, Cumhuriyetin 100. Yılı için Olten Filarmoni Orkestrası ile Ahmet Adnan Saygun’da etkinlik planlaması, Ticaret Köprüsü, Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası’na bağlı MEXT Ziyareti, Gaziantep GİAD ile ortak komisyon çalışmaları” olarak sıralayan Yelkenbiçer, Türkiye’nin seçim gündemine ve toplumsal beklentilere ilişkin değerlendirmede de bulunarak, şunları söyledi; “EGİAD Türkiye’nin daha güçlü ve güvenli bir geleceğe sahip olması için çalışıyor. Doğrunun ve daha iyinin ne olabileceğine dair düşünüyor, araştırıyor, çalışmalar gerçekleştiriyor… Daha güçlü bir gelecek kurabilmek için fikirlerimiz farklı olabilir; ama amacımız tek ve ortaktır, Türkiye’nin aydınlık geleceğidir. İşte bu nokta da bizi siyasete getiriyor çünkü ülkemizin geleceğine yön verecek tartışmalar siyasi arenada gerçekleşiyor. Biz EGİAD olarak siyasete girmiyor ve teamüllerimiz gereği tüm partilere eşit mesafede duruyoruz; ancak geleceğimizi yönlendirecek kararlarla ilgili söz söyleme hakkımızı da sonuna kadar kullanıyor, bu anlamda tabii ki siyasi konulara da dahil oluyoruz.”
Siyasetteki çatışmacı yapının bitmesi, hep birlikte kalkınma odaklı bakışın hakim olması gerektiğini düşündüklerini ifade eden Yelkenbiçer, “Birçok alanda güven ihtiyacımız olduğu gibi toplumdaki çatışmaları dindirmek, toplumsal barışı tahsis etmek için hukukun üstünlüğünü en öncelikli çalışma görüyoruz. Toplumsal cinsiyet eşitliği, demokratik gelişmişlik, kapsayıcı büyüme ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerimizde vazgeçilmez unsur. Kadının ekonomik, siyasi ve toplumsal hayata erkekle eşdeğer düzeyde katılıyor olması, yoksulluk ve gelir adaletsizliği sorunlarını çözebileceğine inanıyoruz. 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi Kanunu’nun siyasete malzeme edilmesine karşı çıkıyor ve ‘İstanbul Sözleşmesi Yaşatır’ diyoruz. Ülkemizdeki en büyük sorunlardan birinin depreme dayanıklılık olduğunu düşünüyoruz. Bunun rant ve gayrimenkul ekonomisiyle ele alınmasından rahatsızız. Kentsel dönüşüm, deprem dirençli kentler için en önemli gereksinimlerden biri. Bunu planlarken daha yüksek katlar, büyük evler yerine, doğaya, çevreye uyumlu yeni kentlere ihtiyacımız olduğunu düşünüyoruz. Ülkemizde barınma sorununun kentsel dönüşüm planlarında göz ardı edildiğini de üzülerek görüyoruz” diye konuştu.
Eğitimde fırsat eşitliği istediklerini de açıklayan Yelkenbiçer, “Akademi özgür düşüncenin doğduğu yer. Üniversitelerimizin siyasetten uzak, kendi kendini yönetmeye dönmelerini talep ediyoruz. İlk ve orta eğitim analitik düşünce, bilim ve teknolojiye yönelmeli. Kalkınmanın temeline insanı alan politikalara ihtiyacımız var. NEET- istihdamda yer almayan gençlere dikkat çekmek istiyorum. Bu kavram ev gençlerini temsil ediyor. Üzülerek söylüyorum, ülkemiz bu konuda dünyada lideri. 3 gencimizden biri evde oturuyor. Övündüğümüz gençlerimizi evlere mahkûm etmek gerçek beka sorunumuz” dedi.
“Denemeler yapmaya kırılgan ekonomimiz dayanmıyor”
Kurumların şeffaf, liyakatli, bağımsız ve hesap verebilir şekilde organize edilmesi gerektiğini belirten Yelkenbiçer, şunları söyledi; “Cumhuriyet’in tüm kazanımları, devlet kademelerinin akılcı ve verimli çalışmasıyla mümkün. Namuslu ve çıkar gözetmeyen yöneticiler kadar, onlara yol gösteren sağlam kurallar gerekiyor. Güçlü liderlerden çok, güçlü kurum ve çağın gerektirdiği kurallara ihtiyacımız var. Ekonomik planlamanın, öngörülebilir, istikrarlı bir yönetişim şeklinin tahsis edilmesini iş dünyası olarak acilen istiyoruz. Dünyada kabul görmüş ekonomik sistemlerin ve bilimsel yaklaşımın ülkemiz için de geçerli olduğunu biliyoruz. Denemeler yapmaya veya kısa dönemli kararlara kırılgan ekonomimizin dayanmadığını görüyor, iş dünyasının önünü görmesi, yatırım ve istihdamın sürebilmesi için güvenilir ekonomik politikaya ihtiyacı olduğunun altını çiziyoruz. Kalkınmanın en önemli itici güçlerinden birinin yeşil dönüşüm ve dijital dönüşüm olacağını düşünüyoruz. Sanayi devrimini kaçıran ülkemizin yeşil ve dijital devrimde öncü olarak, uluslararası alanda rekabetçi avantaj yaratması politikalarla ve teşviklerle desteklemeli. Eğitim politikalarımızı yeşil ve dijital öncelikli yaparak, yaratıcı düşünceyi desteklemeli, genç beyinlerimizi dönüşümde öncü liderler yaparak desteklemeliyiz. Laik ve çoğulcu demokrasinin hiçbir seviyede tartışılamayacağını, kuvvetler ayrılığı ilkesinin günlük hayata yansıması olan bağımsız yargı ve denetim mekanizmalarının korunmasını talep ediyoruz. Yasama, yürütme ve yargının her birinin birbirinden bağımsız olarak kendi sorumluluk alanlarında güçlendirilmesini istiyor ve birbiriyle çatışma yaşamadıkları bir sisteme ihtiyaç duyuyoruz. Ülkemizdeki her canlının onurlu yaşam ve varlığını sürdürme hakkının garanti edilmesini, güvence altına alınmasını talep ediyoruz. Kadın-erkek, yabancı-göçmen, çocuk, hayvan, ağaç-orman demeden bu talebimizi ısrarla her fırsatta dile getiriyoruz. Seçimlerde kim seçilirse seçilsin, ekonomi politikaları değişecek. Hazırladığımız raporlarla biz de İzmir ölçeğinde hazırız. 1,5 yıldır Şehir Fonu üzerinde çalışıyoruz. Deprem nedeniyle ara verdik. Gelecek yıl harekete geçirebiliriz. Girişimcilik Bakanlığı önerimiz var. Ümit Özlale de girişimcilik bankası projelerini açıklamıştı. Dünyanın farklı ülkelerinde başarılı girişimcilik çalışmaları yürüten Türk gençlerinin, gelecekte bu potansiyellerini Türkiye için kullanacaklarına inanıyorum. Bunun için hukukun üstünlüğü ilkesinin sağlanması gerekiyor.”