EGİAD'da ilk ve tek marka destek programı konuşuldu
Ege Genç İş İnsanları Derneği (EGİAD), marka bilgilendirme seminerlerinin üçüncüsünde 'Markalaşma Yolunda Turquality' konusunu tartıştı. Marka Zirvesi öncesinde gerçekleştirilen toplantıda EGİAD Başkanı Mustafa Aslan konuşma gerçekleştirdi.
Contrust İzmir Danışmanlık ve Eğitim Firması Yönetici Ortağı Günkut Gürşen, Turquality programının içeriği, amacı, ön koşulları, Marka Destek Programı ve Turquality Destek Programı, destek oranları ve Turquality Programı hazırlık sürecinin nasıl ilerlediği konusunda bilgilendirmenin yapıldığı toplantı, EGİAD Dernek Merkezi’nde düzenlendi.
MUSTAFA ASLAN
EGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Aslan, toplantının açılışında yaptığı konuşmasında, uluslararası pazarlarda faaliyet gösteren işletmelerin markalı ürün ve hizmetler ile pazarda yer almalarının işletmelerin zorlu rekabet ortamında oldukça avantajlı bir konum elde etmelerine yardımcı olduğuna vurgu yaptı. Zaman içerisinde önemi artan ve küresel pazarlarda güç sahibi olan küresel markaların, kendi ülkeleri için ekonomik anlamda birer zenginlik kaynağı haline geldiğini belirten Aslan, Türkiye’nin ekonomik anlamda kalkınması ve dış ticaret açığının kapatılabilmesi için katma değerli ve markalı ürünler üretilerek uluslararası pazarlara sunulmasının oldukça önemli olduğunu kaydetti. Uluslararasılaşma ve markalaşma ile elde edilebilecek avantajların Türk işletmelerinin dış pazarlardaki konumunu güçlendirerek daha güçlü sermaye yapılarının oluşmasını sağlayacağını ifade eden Aslan, “Bu bağlamda T.C. Ekonomi Bakanlığı’nın ihracatı geliştirmeye yönelik oluşturduğu devlet destekli ilk ve tek marka destek programı olan Turquality Destek Programı uluslararası markalaşma potansiyeli olan işletmelere itici bir güç olmayı aynı zamanda Türk markalarının dış pazarlarda oluşturacağı talep ile birlikte Türkiye’nin markalı ürün ihracatında artış göstermesini hedeflemektedir” diye konuştu.
GÜNKUT GÜRŞEN
Devlet destekli ilk ve tek markalaşma programı olan Turquality destek programının temel noktasının ihracatı geliştirmekten ziyade marka geliştirmeyi önceliği arasına aldığını önemle belirten Contrust İzmir Danışmanlık ve Eğitim Firması Yönetici Ortağı Günkut Gürşen ise, Turquality destek programının esasında iki temel amacının olduğunu açıkladı. Birincisini, 2023’teki 500 milyar dolarlık ihracat hedefine ulaşma olarak bildiren Gürşen, ikincisini ise bu amaç doğrultusunda en az 10 tane global firma yaratmayı sağlamak olduğunu kaydetti. 2018 yılının haziran ayına kadar Turquality programının iki temel koşulunun olduğunun altını çizen Gürşen, şu şekilde konuştu:
“Marka tescilinin Türkiye’de olması ve yabancı bir ülkede şubesinin olması gerekiyordu. Ancak bakanlık artık firmaları tanımak istiyor. Bu kapsamda ön sohbet yani ön eleme yapılıyor. Bu ön elemeden sonra otomasyon sistemi üzerinden başvuru yapılabiliyor. Bakanlık size denetçi atıyor. 25 bin TL+KDV dahil ön inceleme ücreti ödüyorsunuz. Denetim olduktan sonra bir ay içinde ilgili firma raporu bakanlığa sunuyor. 4 ay sonunda değerlendirme yapılıyor. Örnek vermek gerekirse 1 Ocak 2020’de bu sürece başlayınca 1 Ağustos ya da 1 Eylül tarihinde programa girip girmediğinizi görebiliyorsunuz. Projenin ucu açık 5’er yıllık dönemler olarak devam ediyor. Her pazar için 5 yıllık destek alıyorsunuz. Eskiden 5+5 yıl toplam 10 yıl destek alabiliyordunuz. Artık programın 10 yıllık bir kıstası yok. Marka menşeinin Türk tescilli olması gerekiyor. Tüzel kişiliğin ortaklık yapısı değil, markanın menşei önemlidir. Bir tüzel kişilik en fazla iki markası, bir holding en fazla 6 markası ile desteklenebilir.”
Y. BARAN KAYHAN
EGİAD Yönetim Kurulu Üyesi ve Söktaş Pazarlama Müdürü Y.Baran Kayhan ise Turquality programının en çok fayda sağlayan kısmının firmalarına kurumsal bir bakış açısını getirmesi olarak belirtti. Kayhan, Söktaş firmasının Turquality sürecine değinerek, bu program ile kurumsal kimliklerini baştan aşağıya yeniledikleri bilgisini paylaştı. Programın bazı eksik ve dezavantajlı kısımlarının da olduğunu vurgulayan Kayhan, alt markalar oluştururken dikkat edilmesi gereken hususların olduğunu gördüklerini söyledi. “Yeni markalar yaratamıyorsunuz” diyen Kayhan, programa 2007 yılında kabul edildiklerinin bilgisini vererek, “Ancak dünya markası olmak için beş yıl yeterli değil” dedi. Bakanlığın beş yıl sonrasındaki süreci şirkete bıraktığını ifade eden Kayhan, Turquality programında olunca gözde bir firma olunduğunu ve herkesin ziyaret etmek istediğine dikkat çekti. Hedef pazar seçiminin tamamen firmaya ait olduğundan da bahseden Kayhan, “Söktaş olarak bu süreçte biz 80’den fazla ülkede 2 binden fazla müşteriye ulaştık. Turquality bize vizyon oldu. Markayı yaşatma konusunda bize güç verdi ve bizi bir hedef doğrultusunda hizaya soktu. 2017’de Türkiye’nin en değerli 100 markası arasına girdik. Turqualiyt programını destekliyoruz. Söktaş’ın yolculuğu EGİAD üyelerine ilham olsun. EGİAD’Dan, İzmir’den güzel markalar çıksın” diye açıkladı.