"İl Pandemi Kurulu'nda Temsil Edilmiyoruz"
İzmir Tabip Odası, koronavirüs salgını ile ilgili hazırlamış olduğu raporu bir basın açıklaması ile kamuoyuna duyurdu. 16 Mart'ta İzmir Tabip Odası Bilimsel Danışma Kurulu'nun ilk toplantısını yaptığı belirtilen açıklama da İzmir Tabip Odası'nın salgına yönelik olarak yaptığı çalışmalar anlatıldı.
İzmir Tabip Odası’nın yaptığı açıklama da şu görüşlere yer verildi:
“İzmir Tabip Odası Yönetim Kurulu olarak sürecin şeffaf, bilimsel kurallara uygun ve etkin izlemi için gerek ilimiz sağlık yöneticileri gerekse yerel yönetimlerle ve konunun bileşenleri diğer kurum ve örgütlerle işbirliği yapmaya hazır olduğumuzu en başında bildirdik.
16 Mart 2020 tarihinde mikrobiyoloji, enfeksiyon hastalıkları, halk sağlığı, ruh sağlığı ve hastalıkları uzmanları, aile hekimleri ve Yönetim Kurulu üyelerinden oluşan İzmir Tabip Odası Bilimsel Danışma Kurulu ilk toplantısını yaptı.
19 Mart 2020 tarihinde tüm kamu ve özel hastane başhekimliklerine hekimler ve sağlık çalışanlarının sağlığının korunmasını vurgulayan yazı gönderildi. Aynı gün “Koronavirüs salgını sürecinde sağlık kuruluşlarında alınması gereken önlemler” bir mektup ile İl Sağlık Müdürlüğü’ne gönderildi ve kamuoyu ile paylaşıldı.
Son iki haftada İzmir genelinde kamu hastanelerinde (üniversite, Sağlık Bakanlığı ikinci ve üçüncü basamak hastaneleri) PCR testi pozitif ve klinik olarak şüpheli pozitifler vakalar dâhil hasta sayısı 700 civarındadır.
Pandemi sürecinde hekimler ve sağlık çalışanlarından İzmir Tabip Odası’na iletilen sorunlar şunlardır:
- Bu süreç büyük bir gizlilik içinde yürütülmekte, hekimler bile hastalarının test sonuçlarını öğrenmekte zorlanmaktadır.
- Kişisel koruyucu ekipman sayıları ve niteliklerinde eksiklik en çok bildirilen sorundur.
- ASM’lere bu ekipmanın daha geç ulaştırılması, bazı malzemelerin eksik ve yetersiz nitelikte olması Covid-19’dan etkilenen sağlık çalışanlarının sayısını artırmıştır.
- Yetkililerce açıklanan önlemler arasında hastaların ilk olarak ASM’ye gitmeleri söylenmiş bu da rutin olarak bebek ve gebe izlemi yapılan ASM’lerde sağlıklı kişilere hastalık bulaşma riskini artırmıştır.
- Son önlemler ile iş yükleri aşırı derecede artan ve zaten vekaletsiz izin hakkı bulunmayan aile hekimleri, izolasyon veya karantina nedeniyle çalışmadıkları günlerin ücretlerinden kesileceği endişesi yaşamaktadır.
- İşyeri hekimlerinin kronik hastalığı olan çalışanlara ancak iki gün rapor verebilmesi nedeniyle 14 gün rapor almak için aile hekimlerine başvuru çok artmıştır.
- 112 hattının aynı zamanda son bir haftadır evde olan 65 yaş üstü vatandaşlara vefa hattı olarak kullanılması, bu hattın aşırı yoğunlaşmasına, hastaların hastanelere olan transferinde gecikmelere neden olmaktadır.
- Kamu hastaneleri ve üniversite hastanelerinin çoğunda pandemi planı uygulanmaya başlamış, pandemi poliklinik ve klinikleri ayrılmıştır.
- Bazı hastanelerde verilen yemeklerin nitelik ve niceliğinde sorunlar olduğu bildirilmektedir.
- Pandemi polikliniklerinde görev dağılımı yapılan, vardiya ile çalışılan bazı hastanelerde aa-aln dışı hekimlere yeterli eğitim verilmediği belirtilmektedir.
- Pandemi klinik ve polikliniklerinde görevli sağlık çalışanlarının ailelerine hastalık taşımaktan çekindiklerinden mesai saati sonrası dinlenebilecekleri, kalabilecekleri hastane dışında ücretsiz yerler ayarlanmasını istemektedir.
İzmir Tabip Odası olarak bu salgında en önde mücadele eden hekimler ve sağlık çalışanlarının sorunlarını yetkililere iletmek, çözüm bulmak için çalışıyoruz. Ancak 28 Mart 2020 tarihinde ilk toplantısını yapan İl Pandemi Kurulu’nda temsil edilmiyoruz. Hiçbir sağlık meslek örgütünün bulunmadığı bu kurulun il genelindeki sorunlara bütünlüklü bir çözüm üretemeyeceğini düşünüyoruz.”