Karagöl mücadelesi devam ediyor
Koruma altındaki Karagöl Tabiat Parkı içinde ve göle yaklaşık bin 500 metre uzaklıkta orman içinde kurulması planlanan taş ocağı girişimleri engellenemiyor.
Mahkemeler tarafından defalarca durdurulan Karagöl’de taş ocağı açma girişimleri dur durak bilmiyor. İzmir Valiliği’nin “ÇED gerekli değildir” diyerek ormanın içine kurulmasına müsaade ettiği taş ocağı girişimini mahkeme durdurmuştu. Fakat bu defa “ÇED gereklidir” kararı doğrultusunda bölge halkına bilgilendirme yapıldı. Menemen’in Ayvacık mahallesinde yapılan bilgilendirme toplantısında, halk bu girişime tepki gösterdi. Ormanlara dokunulmaması için direnen halk, taş ocaklarını istemediklerine şiddetle vurgu yaptı.
Emsal mahkeme ve Danıştay kararına rağmen hala devam eden Karagöl ve Yamanlar ormanlık bölgesinde taş ocağı açma girişimleri için, birçok taş kırma ve eleme tesisi 2005’den beri ısrarcı tavrını devam ettiriyor. Bu girişimlerin sonuncusu ise R.G inşaat şirketi tarafındandı. İzmir Valiliği’nin “ÇED gerekli değildir” kararı ise mahkeme tarafından reddedilip, durdurulmuştu. Bunun üzerine inşaat şirketi yeni bir ÇED dosyası hazırlayarak, karar gereği bölge halkını bilgilendirme toplantısı yaptı. Toplantıyı, şirket yetkilisi bir jeoloji mühendisi gerçekleştirdi. Ayvacık vatandaşına, patlamayla elde edecekleri taşları kapalı bir ortamda kırarak taş ve kum elde edeceklerini söyleyen mühendis, bölgeden yaşayan vatandaşlara patlamadan önce haber verileceğini iddia etti. Şirketin talebi ise 85 yıl işletme izni süresince, yıllık bir milyon ton malzeme işlemek.
ÇED bilgilendirme toplantısına, bölge halkının yanı sıra Menemen Çevre Platformu avukatları ve üyeleri de katılım gösterdi. Avukat ve üyeler, Çevre Bakanlığı ve Valilik görevlilerinden oluşan heyete, taş ocaklarının neden açılmaması gerektiğini örneklendirerek anlattı. Heyete, halk tarafından imzalanan bir dilekçe verildi. Dilekçede şu ifadeler yer alıyor:
"Proje alanında Öztüre A,Ş ( kırma eleme tesisi olmaksızın ) aynı amaçla 2005 yılında girişimde bulunmuştu . Ekteki İzmir 3. İdare Mahkemesi'nin 2006 / 1280 E - 2007 / 872 K . sayılı kesinleşmiş kararıyla faaliyete izin verilmemişti . Kararda ve dosyada , İZSU görüşüyle birlikte Belediye ve köylerin içme suyu kaynakları ile tarım alanlarına olumsuz etkileri açıktır. Ardından geçen zaman içinde aynı bölgede , SKY Ltd . Şti adına aynı faaliyet için ÇED Gerekli Değildir kararı verilmiştir . İzmir 6 . İdare Mahkemesinin 2017 / 275 E - 2017 / 1837 K. sayılı kesinleşen ilamıyla işlem iptal edilmiştir . Aynı firmaya aynı yerde verilen 2. ÇED Gerekli Değildir Kararı üzerine , İzmir 2 . İdare Mahkemesi ' nin 2018 / 210 E . sayılı kesinleşmiş ilamıyla işlem iptal edilmiştir. Ekli belgelerden de görüldüğü gibi proje alanı orman alanı olup çok yakınında köyler mevcuttur . İzmir 'in içme suyu için planlanan Değirmendere içme suyu Barajı koruma alanındadır. Karagöl Tabiat parkına 1540 metre yakınlıktadır . Çok sayıda akar dere ve yer alti suyu akiferleri mevcuttur . Endemik flora ve fauna alanıdır . Faaliyette kullanılacak Dinamit - ANFO vb . sonucunda , bölge cehenneme dönecek , halk ve çevre sağlığı , bölge ekonomisi zarar görecektir . Ayrıca , Anayasa hükümleri gereğince Yargı kararlarının uygulanması da bir zorunluluktur. Kamu yararına , ÇED sürecine itirazlarımız dikkate alınarak , ÇED izninin verilmemesini talep ederiz."
Bölgede açılacak herhangi bir taş ocağının ormanlar başta olmak üzere içme sularına, Değirmendere Barajına, bölgede bulunan yaklaşık 10 bin arı kovanına, canlılara ve insan sağlığına zarar vereceğini vurgulayan bölge halkı ve çevre gönüllüleri, bu işletmenin açılmasını istemediklerine dikkatle vurgu yaptı. Menemen Ziraat Odası Başkanı Metin Karagöl ise, Karagöl'e açılacak bir taş ocağının içme sularına ve tarıma zarar vereceğini kaydetti.
Bölge halkına bir destekte Menemen Belediyesi’nden geldi. Menemen Belediye Başkan Yardımcısı Mehmet Çakmak, kişisel olarak da belediye olarak da Menemen’in orman içerisine açılacak bir taş ocağına karşı olduklarını söyleyerek, “Halkın yanında mücadele edeceğiz” şeklinde tepki gösterdi. Menemen Çevre Platformu avukatlarından Diler Bosut Güven, taş ocaklarına karşı halkla birlikte karşı duracaklarını söyledi. Bilirkişi raporlarında bölgede açılacak bir taş ocağının yıkıcı etkilerinin açıkca belirtilmesi ve mahkemenin gerekçeli kararlarına rağmen girişimlerin devam ettiğini ifade eden Güven, hukuki mücadeleyi bırakmayacaklarına vurgu yaptı.