Köylüler, Taş Ocağı ve Res Projelerine Karşı Direnişte

22 Aralık 2021 - 10:23

Binlerce ağaç ve hayvana ev sahipliği yapan orman toprağını delik deşik edecek ve havayı kirletecek projelerin gerçekleşmemesi için direnen Halkapınar, Mehmetler, Üzümler, Küçükkale, Büyükkale, Dampınar ve Habibler köylerinin sakinleri ÇED sürecine itiraz ediyor.

İzmir'in Tire İlçesi ile Aydın'ın Germencik ilçesi arasında yer alan Kartal Dağı eteklerindeki Halkapınar, Mehmetler, Üzümler, Küçükkale, Büyükkale, Dampınar ve Habibler köylerinin üzerine ENERJİSA ENERJİ ÜRETİM A.Ş. tarafından Rüzgâr Enerjisi (RES) Santralı ve Patlatmalı Mobil Kırma Eleme Tesisi kurulmak üzere ÇED süreci başlatıldı.
 
ÇED raporuna göre Rüzgâr Enerjisi Santrali ile birlikte Kartal Dağı'nın tepelerinde yıllarca mobil taş ocağı işletilecek. Köylüler birkaç ay önce ağaçlandırma seferberliği düzenleyen bir holdinge bağlı ENERJİSA A.Ş.'nin, “Temiz Enerji” tanımlamasıyla orman ve tarım arazileri içinde patlatmalar yapmasını, devasa tırların üzerine monte edilmiş tesislerde taş kırıp, eleyerek insana, çevreye, ekosisteme zarar vermesini endişe ile karşılıyor.
 
Kartal Dağı Koruma Platformu, yayınladığı basın duyurunda şu sözlere yer veriyor: “Bizler yenilenebilir enerjiye, ekonomik getirisi olan, yerinde ve usulünce çevreye, ekosisteme zarar vermeden yapılacak yatırımlara değil, ekolojik dengeyi alt üst edecek, iklim ve yaşam koşullarını bozacak vahşi projelere karşıyız. Sonuç olarak yöre halkı olarak Paris İklim Anlaşmasının TBMM de kabul edildiği, Cumhurbaşkanlığınca “Yeşil Mutabakat” anlayışının hayata geçirildiği bugünlerde her boyutta telafisi mümkün olmayacak zararlar oluşturacak bu projeye ait ÇED sürecinin derhal durdurulmasını, ENERJİSA A.Ş.'nin de gerekli duyarlılığı göstererek projeyi iptal etmesini talep ediyoruz.”
 
RES kisvesine büründürülen ama PES dedirten proje!
Köylülerin itirazının özünde, kızılçam ve sandal ağacı ormanları, endemik bitkiler, binlerce yıllık arkeolojik kültür varlıkları ile dolu olan Kartal Dağı zemininin patlatılmaması talebi yer alıyor. Proje gerçekleşirse çıkan taşları dağda kontrolsüzce gezdirecekleri devasa tırların üzerine kurulmuş tesislerde kırıp mıcır yapacaklar. Ormandaki ağaçları keserek açacakları yine devasa genişlikteki yollardan rüzgar türbinlerini dağa çıkaracaklar. Daha sonra ise bu elektriği ormanı, zeytinlikleri, incir bahçelerini, köyleri delik deşik ederek döşeyecekleri kablolarla Elektrik Dağıtım Merkezine ulaştıracaklar. Köylüler ayrıca, üretim süreci boyunca da köylerine çok yakın yollarda yoğun bir araç trafiği, gürültü, hava ve çevre kirliliği yaratılmasını ve ekosistemin tahrip edilmesini istemiyor.
 
Kartal Dağı Orman Dokusu ÇED raporunda yer alan bilgilere göre;

Proje; Enerjisa Enerji Üretim A.Ş. tarafından Aydın İli, Germencik ilçesi, Dampınar Mahallesi ve İzmir İli, Tire İlçesi, Küçükkale Mahallesi mevkiinde 11 adet türbin ve 60,5 MWm/33 MWe kurulu güçte “Dampınar Rüzgar Enerji Santrali (RES) ve Mobil Kırma Eleme Tesisi” projesidir. Proje, RES olduğu kadar Seyyar Taş Ocağı İşletmesini de kapsamaktadır. ÇED Başvuru süreci bu iki konuyu içerek şekilde başlatılmış olmasına rağmen ÇED Başvuru Dosyasında Taş Ocağı projesi hakkında; kapasite, patlatılmaması koordinatlar, kullanım fazlası malzeme ve pasanın miktarı, depolanma yerleri, bertaraf şekli vb. hemen hemen hiçbir bilgi yer almamaktadır. Tabiri caizse taş ocağı faaliyeti ÇED Başvuru Dosyasında adeta gizlenmiştir. ÇED İzin Alanı en yakın yapıya Şalt Merkezi sadece 70 m., türbinlerden T1 385m., T4 470m, T5 425m, T7 370m, T8 290m. mesafededir. Gelişmiş ülkelerde bu uzaklıklar 1,5-2,0 km civarda olmaktadır.  
Ne var ki proje Sahası yerleşim yerlerinden uzak, atıl dağlık bir alan olmayıp orman, mera ve tarım arazilerinden oluşuyor. Bölgede Türkiye'nin en kaliteli incirlerin yetiştiği incir bahçeleri, zeytinlikler ve ülkemizin en verimli tarım arazileri, süt inekçiliği, koyunculuk, arıcılık faaliyetleri yer alıyor. Kartal Dağı, eteklerindeki köylerle birlikte tüm Küçük Menderes ovasını besleyen su kaynaklarına sahip bir alan.
 
Bilindiği üzere, en büyük karbondioksit yutağı olan ormanların tahrip edilmesi sera gazı emisyonunu artıracak. Ayrıca, proje Sahasında 1.derece sit olarak tescil edilmiş ve tescil başvurusu yapılmış birden fazla arkeolojik kültür varlığı olduğu da belirtiliyor.
 
Tire belediyesi de köylülere destek veriyor. Tire Belediyesi Başkan Yardımcısı Avukat Gökhan Hızlı, başvuru dosyasındaki eksiklikleri öne sürerek halkın katılımı toplantısını iptalini talep etti.