Mide kanseri: Bu belirtilere dikkat!
Mide kanseri, ülkemizde görülen kanser vakalarında beşinci sırada yer alıyor. Kişisel tıbbi öykü dışında, aşırı tuzlu veya işlenmiş gıda ürünü tüketimi, taze ve mevsiminde sebze-meyve tüketmemek, yeterli düzeyde egzersiz yapmamak ve doğru şartlarda saklanmamış veya doğru pişirme yöntemleri kullanılmamış gıda tüketimi mide kanseri riskini arttırabiliyor. Anadolu Sağlık Merkezi Medikal Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Serdar Turhal, mide kanseri hakkında konuştu.
Prof. Dr. Serdar Turhal, tarama uygulamalarının riskli bireylerde hastalık henüz herhangi bir belirti oluşturmadan erken dönemde tespit edilebilmesini sağladığı bilgisini paylaşarak, mide kanseri belirtilerinin kişiden kişiye göre değişiklik gösterebileceğinin altını çizdi. Bazı bireylerde mide kanseri gelişimi çok yavaş bir süreç olduğu için yıllar boyunca herhangi bir şikâyetin meydana gelemeyebileceğini belirten Prof. Dr. Turhal, erken evre mide kanserlerinde, mide ülseri varlığında oluşan şikayetlere benzer belirti ve bulguların gelişebileceğini ifade etti.
Bu belirtilerin genel olarak öğünler sırasında erken doyma, yutma problemleri, öğün sonrası aşırı şişkinlik, sürekli geğirme ihtiyacı olması, mide yanması, geçmeyen hazımsızlık, mide ağrısı, göğüs kemiği üzerinde ağrı hissedilmesi ve kanlı kusma şikayetleri ile görülebileceğini dile getiren Prof. Dr. Turhal, bu şikayetlerin genel itibari ile ortaya çıktığında daha farklı ve basit problemlerin belirtileri ile karıştırılabildiğini ancak mide kanseri açısından riskli bireylerde özellikle yutma ve yutkunma ile ilgili problemler varlığında ileri tetkik ve araştırmanın gerekli olduğunun unutulmaması gerektiğini vurguladı. Prof. Dr. Turhal, mide kanserinin ilerlediği vakalarda kansızlık, midede sıvı birikimi, gaita renginde koyulaşma, halsizlik, iştah kaybı ve istemsiz kilo verme belirtilerin görüleceğini söyleyerek, mide kanserine karşı koruyucu kabul edilen herhangi bir spesifik yöntemin olmadığını ancak kanser gelişimine karşı riskin bir miktar azaltılmasına katkı sağlandığından da bahsetti. Prof. Dr. Turhal, şu ifadeleri kullandı:
“Sağlıklı bir kiloda olmak, düzenli ve dengeli beslenmek, tütün kullanımından kaçınmak ve düzenli egzersiz yapmak mide kanseri ve tüm kanser risklerinin azaltılması açısından önemli. Risk faktörlerinin fazla sayıda bulunduğu kişilerde erken tarama çalışmalarının yapılması da mide kanserinin önlenmesi ve erken evrede tespit edilmesi açısından faydalı olabilir. Fizik muayene, laboratuvar testleri, radyolojik görüntüleme yöntemleri, endoskopi ve genetik araştırmalar, bu kapsamda yapılabilecek tetkikler arasında yer alır.”
Endoskopi oldukça faydalı bir tetkik
Prof. Dr. Turhal, açıklamaları esnasında mide kanserinin tanısında endoskopinin oldukça faydalı bir tetkik olduğuna dikkat çekti. Gerekli durumlarda şüpheli bölgelerden biyopsi alınarak patolojik inceleme amacıyla laboratuvara da gönderilebileceğini söyleyen Prof. Dr. Turhal, “Endoskopi, biyopsi ve moleküler genetik analiz işlemleri dışında bilgisayarlı tomografi veya manyetik rezonans görüntüleme gibi radyolojik tetkikler de mide kanseri tanısında faydalı olabilecek uygulamalar arasında” diye konuştu.
Son olarak, mide kanseri tespiti sonrasında tedavi planlamasına geçildiğini aktaran Prof. Dr. Turhal, şu şekilde cümlelerini sonlandırdı:
“Bu tedavi planlaması, kişiye ait çeşitli faktörler göz önünde bulundurularak ayarlanır. Bu kapsamda gerçekleştirilebilecek çeşitli tedavi girişimleri mide kanserinin tespit edildiği bölgenin cerrahi olarak temizlenmesi, kanser hücrelerinin ortadan kaldırılması amacıyla radyoterapi uygulamalarından faydalanılması, kanser hücrelerini hedef alan ağır kimyasal ilaçlarla kemoterapi uygulanması ve hedefe yönelik tedavilerle sadece kanser hücrelerinin temizlenmesi olabilir.”