Öyle bir geçer zaman ki
Gazeteci Yazar Prof. Dr. Erkan Sevinç, 'Dinlediğin Müziği Söyle' yazı dizisinde bu kez yaklaşık 40 yıldır dostu olan Erkin Koray'a yer verdi.
“Hepimiz için üç dünya vardır”diyor,”Bir çıplak gözle gördüğümüz dünya iki bize gösterilen dünya üç bize gösterilen dünyanın arkasındaki dünya”..O kendisi olmaktan başka bir şey olmaya çalışmamış ve dolayısiyle kendisinde birçok dünyayı birleştirebilmiş bir kimlik..Batı kültürüyle yetiştirilmiş ama Doğu coğrafyasından da hiç kopmamış.Tam bir Batılı..Ancakiki Batılı var iki de Batılı..Biri insanlığın aydınlanmasını sağlayan yıldızlar diğeri aydınlığın ardındaki dünya sömürüsü..O yıldızların başını çektiğini her zaman ispat ediyor.
“Hep sivri bir hayat yaşamış,koskoca bir toplumun örf adet ve alışkanlıklarına ,bağnazlıklarına kendi görüşleri doğrultusunda nerdeyse insanüstü diye adlandırılabilecek bir direnişle karşı çıkmış bu arada da bir sırt çantası ile dünyayı dolaşmış bir adamın anlatacağı şeyler olmaz mi hiç”diye yazar “Mezarlık Gülleri”kitabında..Kitabını sahaflarda bulabilirseniz mutlaka edinmelisiniz.
Erkin Koray’la dostluğumuz ben diyeyim 30 siz deyin 40 yıldır devam ediyor.Bugünlerde yurt dışında olduğu için arada bir telefonla hasret gideriyoruz. Hala yapıtlarının korsanlarının çıkmasından yakınıyor haklı olarak. Telif hakları en çok ihlal edilmiş sanatçılarımızdan biri.Klasikleşmiş pek çok esere imza attı: ‘İlahi Morluk’, ‘Aşka İnanmıyorum’, ‘Mesafeler’, ‘Züleyha’, ‘Silinmeyen Hatıralar’, ‘Şaşkın’, ‘Fesuphanallah’, ‘Estarabim’, ‘Arapsaçı’, ‘Çöpçüler’ “Öyle bir geçer zaman ki” ‘Yağmur’ve’ Akrebin Gözleri ‘gibi. ‘Cemalim’, ‘Köprüden Geçti Gelin’ gibi Türk halk müziği, ‘Nihansın Dideden’, ‘Kıskanırım’ gibi Türk sanat müziği eserlerini yorumlayarak Türk rock müzik tarihine yön verdi.
70li yılların başıydı.Karataş semtinde şimdi yerinde yeller esen bir Site Sineması vardı.Hafta sonları bu sinemada konserler olurdu.O hafta sonu onun konseri vardı.Sinemayı hınca hınç doldurmuştuk.O günlerde sayılı erkekte “uzun saç”vardı.O gün “Yeraltı Dörtlüsü” adını verdiği grubuyla nefis bir konser vermiş ve kuliste tanışmıştık.
Müzik yaşamı boyunca gerçek anlamda iki grubu oldu Erkin Baba’nın.Biri Ritmciler..1957 de askere gidene kadar süren..İkincisi Yeraltı Dörtlüsü..Asker dönüşü 1969 da kurduğu..Gitarda Ataman Hakman,bas gitarda Aydın Şencan,davulda Sedat Avcı ve Erkin Koray.Daha sonra Ataman ayrılınca Aydın gitara geçti,basa da Kurtalan Ekspres’ten tanıdığımız Ahmet Güvenç..
Erkin Koray 1941 doğumlu.Annesi Belediye Konservatuarı ‘nda hoca.Piyanoyu öğretmiş oğluna.Amao gitarı sevmiş..Jimi Hendrix’vari de hükmetmiş gitara.Alman Lisesi’nde okuduğu yıllarda başlıyor profesyonel müzik serüveni.Liseyi bitirince de atom mühendisi olma gibi düşünceleri olan Koray’ın rock’n rolltutkusu peşini bırakmıyor.
Müzik ağır basıyor ve okulu bitirir bitirmez hayatını müzikten kazanmak üzere yola koyuluyor.Aralarında davulda kardeşi Korkut Koray’ın da bulunduğu Ritmcilergrubuyla bar ve kulüplerde çalıp söylüyor.İlk 45 liği “Bir Eylül Akşamı/It’s so long”tur.
Hep öncü olmuştur toplumda.Elinde gitarla sadece rockşarkıları söyleyen biri değil o.“Ben de eylem var.Yiyip içip yan gelip etrafımda olan biteni sinema seyreder gibi seyredemem”der her zaman.
Amerikan ordusunda bile kadın asker yokken “Kızları da alın askere”diye şarkı yaptı.Türkiye’nin sosyopolitikçalkantılarına “Arkası gelmez dertlerimin bıktım illallah”diye haykıran ve bu nedenle sık sık yurt dışına çıkıp müzikal arayışlarını,önemli müzik adamlarıyla buluşmalarını sürdüren biri.John Lennon ve Yoko Onoçifti bile ondan feyz aldı.Yani rockun felsefecisi bir yerde.Dünyayı algılayış,özümleyiş,yorumlayış ve dışa vuruş biçimine uygun olarak tam bir rocker..Yurt dışına gidişlerini kaçışa bağlayanlara “Bizi bu memleketten kimse kopartamaz.Kimse kovamaz.Hiç bir yerde salon vermeseler,televizyonlarına radyolarına çıkarmasalar sokağa çıkarız yine de çalar söyleriz”diye cevap veriyor.
Bir de başına az içler açmayan uzun saçlarından söz edeyim.Erkin Koray bu konuda çok cefa çekmiştir.Bir çok kavgalara karışmıştır.Vakti zamanında birlikte bir Göztepe maçına Alsancak stadına gitmiştik,millet maçı bıraktı Erkin’i seyrediyor.Zor tuttum birisini dövmesin diye.Saçı nedeniyle hakaretlere varan laf atmalar nedeniyle az adam dövmedi.Yüzünde hala bıçak izleri var “Devrimci fikirlerimizden darbelere maruz kalsak neyse Allah vergisi birşeyi uzattığımız için böyle muameleler görmek çok üzdü beni valla”diyor.
Hakkını aramaktan hiç vazgeçmez.Hiç bir kompleksi yok.Kafasına yatan partiye oy verir. Küçücük bir barda klavyesi ile 3 saat şarkı söyler.”Ya sen koskoca Erkin Koray’sın yakışır mı”lafları bir kulağından girer bir kulağından çıkar.