Öz: Sigarayı bırakın!
Kardiyoloji Uzmanı Dr. Tuğba Kemaloğlu Öz, gençlerde kalp krizini görülmesinin sebeplerini anlattı.
Anne, baba ya da kardeşlerinde genç yaşta kalp hastalığı olanlar daha yüksek risk altında olduğunu söyleyen Öz, bu kişilerin hiçbir şikayeti olmasa dahi kalp doktorları tarafından değerlendirilmeleri ve diğer değiştirilebilen risklerinin azaltılması gerektiğini belirtti.
Sigarının bir tanesinin bile kalp hastalığı riskini arttırdığının altını çizen Öz, sigarayı bırakmak kalp sağlığınız için yapabileceğiniz en iyi şey olduğu konusunda uyardı.
Kadınların bel çevresinin 88 cm erkeklerde 102 cm’den geniş olması kalp hastalığı riski açısından önemli bir belirteç olduğunu kaydeden Öz, “Bu kişilerin gerek diyet düzenlemesi gerekse egzersiz programlarıyla mevcut yağ oranlarını kontrol altında tutmalıdır. Özellikle kontrolsüz seyreden şeker hastalığı vücuttaki tüm damarları tahrip ediyor. Şeker hastaları mutlaka düzenli kontrol edilmeli ve kan şekeri seviyeleri normal sınırlarda tutulmalıdır” dedi.
SİNİRLİ KİŞİLERDE KALP KRİZİ RİSKİ DAHA FAZLADIR
Hareketsiz yaşam tarzının günümüzün en önemli sorunlarından biri olduğunu vurgulayan Öz, “Hiç spor yapmamış, kalp hastalığı risk faktörleri olan kişilerin yoğun spor programına başlamadan önce mutlaka kalp doktoru tarafından kontrolden geçmeleri gerekir. Haftada en az 150 dakika orta düzeyde (4.8–6.5 km/saat hızda yürüyüş, 15 km/saat hızda bisiklet sürme vb) aerobik egzersiz yapılması kalp hastalıklarını riskini belirgin düzeyde azaltır” ifadelerine yer verdi.
Aşırı hırslı, yarışmacı, saldırgan, kavgacı ve sinirli kişilerde kalp krizi riskinin daha fazla olduğunu aktaran Öz, depresyon, önemli bir kayıp gibi duygusal süreçler de kalp krizi riskini arttırdığını söyledi. Yiyeceklerdeki katkı maddeleri, aşırı ve kalitesiz yağ içeriği, fazla tuz tüketiminin de kalp sağlığını olumsuz etkilediğini ifade eden Öz, “Akdeniz mutfağı olarak adlandırılan Omega 3’ten zengin beslenme tarzı kalp krizi riskini azaltır. Kan yağlarında yükseklik genetik olarak kalp hastalığına yatkınlığı gösteren önemli bir belirteçtir. Toplam risk faktörleri değerlendirilerek kan kötü kolesterol değerleri gerek yaşam tarzı değişikliği gerek ilaç tedavisi ile kontrol altında tutulmalıdır” diye konuştu.