Sağlıksız gıdanın maliyeti çok yüksek
Sağlıksız gıdaların kronik hastalıklara, toprak, hava ve suda ekolojik bozulmaya ve kötü beslenme ile açlığa yol açtığına dikkat çeken uluslararası danışmanlık şirketi Kearney, sektör liderlerine yenileyici gıda sistemlerine geçişte inisiyatif üstlenme çağrısı yaptı
Uluslararası yönetim danışmanlığı şirketi Kearney gıdada sağlıklı bir gelecek oluşturmak için yapılması gerekenleri inceleyen bir rapor yayınladı. Rapor, gıdayı üretim ve işleme yöntemlerimizle dünyada yaşayan 8 milyar insan arasındaki bağı ortaya koyuyor.
Sağlıksız gıdaların kronik hastalıklara, toprak, hava ve suda ekolojik bozulmaya ve kötü beslenme ile açlığa yol açtığı vurgulanıyor. Rapora göre gıda kaynaklı ölümlerin dört temel nedeni şöyle: Felç, diabet, kanser ve kardiyovasküler hastalıklar. Raporda, yeryüzündeki herkesi besleyecek ölçüde kalori üretildiği halde 350 milyon insanın hâlâ gıdaya düzenli erişim sağlayamadığına da dikkat çekiliyor.
Kearney uzmanları, yenileyici gıda sistemlerini sonuç odaklı, sağlıklı, kapsayıcı ve yerel halk ile üretim yapısına uygun sistemler olarak tanımlıyor. Yenileyici gıda sistemlerinin kritik etkileri arasında bozulmuş ekosistemlerinin düzeltilmesine yardım etmek, sera gazlarını azaltmak ve toprağı sağlıklı, suyu temiz tutmak, biyoçeşitliliği geliştirmek yer alıyor. Yenileyici sistemler aynı zamanda gıda üreticilerinin kullandığı kimyasalları düzenleyerek insan sağlığına katkıda bulunuyorlar. Yenileyici gıda sistemlerine geçişin maliyeti yüksek olmakla birlikte rapora göre hiçbir şey yapmamanın maliyeti daha fazla. Kearney’in bulgularına göre hiçbir şey yapmamanın dünyaya maliyetleri arasında şu kalemler yer alıyor: Sağlık ve obezite maliyeti: 4.3 trilyon dolar Gizli çevresel ve toplumsal maliyetler: 16.3 trilyon dolar 2000’den beri yaşanan iklim felaketlerinin etkilediği 4.2 milyar insanın yaşadığı ekonomik kayıplar: 3 trilyon dolar
Raporda uzmanlar, paydaşların çoğunun gıda sistemlerinde dönüşümü başlatmak için birilerinin inisiyatif üstlenmesini beklediğine dikkat çekiyor. Rapor büyük gıda, içecek ve tarım şirketlerinin değer sistemlerinde dönüşümü başlatmak için etkilerini ve finansal araçlarını nasıl kullanabileceklerini inceliyor. Kearney uzmanları, büyük şirketlerin iklim değişikliğine hazır olmayan tedarik zincirlerini geleceğe hazırlama göreviyle karşı karşıya olduğunu vurguluyor. Rapora göre yenileyici gıda sistemlerine geçişin dünyada her yıl 4.5 trilyon dolarlık değer yaratma potansiyeli var.
Sağlık kuruluşları, hükümetler ve sigorta şirketlerinin “İlaç olarak gıda” inisiyatifleri başlatarak tüketici talebini sağlıklı ve yenileyici gıdalara yönlendirebileceğini vurgulayan Kearney uzmanları, bu hedefe yönelik geliştirilecek ulusal programların milyarlarca dolarlık tasarruf sağlayacağını belirtiyor.
Kearney’in küresel tüketici ve perakende lideri Rhiannon Thomas, gıda ve sağlık arasında çok güçlü bağ olduğunu belirterek, “Bu bağ bugün kamuya ve özel sektöre trilyonlarca dolarlık görünmez maliyet çıkarıyor. Sağlıklı ve yenileyici gıda sistemlerine geçiş elbette maliyetli ama hiçbir şey yapmamanın maliyeti daha fazla” dedi.
Kearney Türkiye kıdemli yöneticisi Mine Terzili ise Türkiye’nin, tarım ve gıdada üretilen toplam katma değer açısından dünyada ilk 10 ülke arasında yer aldığına dikkat çekti. Gıdanın ambalaj, lojistik, perakende ve enerji gibi diğer birçok sektörle ilişkili olduğunu, o nedenle yaşanacak dönüşümün Türkiye ekonomisi açısından kritik önem taşıdığını belirten Terzili, “Bu dönüşümde, politika yapıcılar, kamu otoriteleri, sivil toplum, akademisyenler ve özel sektörün bütüncül bir yaklaşım içinde işbirliği yapması gerekiyor” dedi.