Soğuk havalardan cildi korumanın yolları
Kış ayları soğuk havalarla birlikte, ciltte tahrişleri de beraberinde getiriyor. Soğuklarla beraber ciltte kuruluk, pullanma ve soyulmalar cilt sağlığını olumsuz etkiliyor. Dermatoloji Uzmanı Dr. Şule Albayrak, cildin soğuk havalardan korunması üzerine tavsiyelerde bulundu.
Yıkanırken kullanılan ürünlerin cilt sağlığı için önem teşkil ettiğini dile getiren Dr. Albayrak, sabun ve duş jelleri gibi kimyasal ve kurutucu ajanlar yerine, kremsi formda hassas temizleyicilerin tercih edilmesi gerektiğini söyledi. Ayrıca, yine kış aylarında kese ve lif gibi cildi tahriş ederek temizleyen malzemelerden de kazınılması gerektiği uyarısında bulunan Albayrak, bunu yerine, taneli formdaki nemlendirici etkili vücut peelinglerini çıplak elle cilde uygulamanın daha uygun olacağını belirtti. Dr. Albayrak, yaz aylarında ise ter, kir ve yağ deride daha fazla biriktiği için sık olmamak kaydıyla kese ve lifin yapılabileceğini bildirdi.
Dr. Albayrak açıklamaları esnasında nemlendiriciler hakkında çok önemli bir bilgiyi paylaştı. Sanılanın aksine kuru cilde nemlendirici sürmenin beklenen etkiyi vermediğini kaydeden Albayrak, nemlendirici ürünlerin her banyo sonrasında ilk beş dakika içinde cilt hafif ıslakken uygulamanın doğru olduğunu vurguladı.
Cildin yaz mevsiminde olduğu gibi kış mevsiminde de güneşten korunmaya ihtiyacı olduğuna vurgu yapan Albayrak, “Bu nedenle özellikle güneşli günlerde en az 30 koruma faktörlü güneş koruyucu kullanmanız şart. Ayrıca karlı günlerde ve kayak sporu öncesinde, kardan yansıyan güneş ışınlarının oluşturabileceği güneş yanıklarından korunmak için de güneş koruyucu kullanmayı asla ihmal etmeyin” diye konuştu.
Açıklamalarında yüz temizliğine de değinen Albayrak, yüzün günde iki kez, ılık su ve cilt yapısına uygun bir temizleyici krem, köpük ya da jel ile temizlenmesinin yeterli olduğunu kaydetti. Kış aylarında kuru ciltlerin; çok kuru ve hassas ciltlere, yağlı ciltlerin ise karma ve hassas ciltlere yönelik nemlendiricileri tercih edebileceğini bildiren Albayrak, “Nem maskesi uygulanabilir veya nem veren kozmetik uygulamalar da yapılabilir. Cildi kurutacak peeling veya soyma yöntemleri ise tercih edilmemeli. Yine hassasiyeti arttırmamak için yüz kesesine ara vermekte de fayda var” dedi.
Kış aylarında cildin tahriş olmaması için vitamin takviyelerinin de önemli olduğuna dikkat çeken Albayrak, kırmızı besinlerın içerdikleri beta karoten, turuncu besinlerin ise likopen sayesinde yüksek derecede antioksidan özelliği gösterdiklerini söyleyerek, bu nedenle kış aylarında mevsime de uygun olan elma, portakal, havuç, nar gibi kırmızı turuncu besinlerin, antioksidan özelliği açısından koyu yeşil yapraklı sebzelerin, hindistan cevizi ve avokado gibi cilde parlaklık ve nem veren besinlerin tüketilmesinin çok önemli olduğunu vurguladı. Ayrıca tek başına cildi nemlendirmeye yeterli olmasa da günlük iki litre su içilmesinin de alışkanlık haline getirilmesi gerektiğine vurgu yapan Dr. Albayrak, soğuk ve rüzgarlı günlerde, özellikle hassas olan ağız bölgesini korumak için kaşkol kullanmanın da unutulmaması gerektiğini bildirdi. Albayrak, “Ayrıca evden çıkmadan önce ellerinize bir kat nemlendirici sürmek yerine; yün olmayan polar, deri veya süet eldiven kullanmanız daha faydalı olacaktır” dedi.
Son olarak, cildin neminin sağlanması için yapılması gereken en önemli şeyin, doğru ürünü seçmek ve doğaru şekilde kullanmak olduğunu söyleyen Dr. Albayrak, cümlelerini şu şekilde sürdürdü:
“Yüz ve vücut için seçilecek olan nemlendirici farklı formda olmalı. Çünkü yüz için kuru, karma, yağlı, hassas gibi cilt seçenekleri olsa da, vücudumuz genel olarak kıl-yağ ünitesi daha az olduğu için daha fazla kurumaya meyilli oluyor. Gövdeden kol ve bacaklara doğru kuruluk gittikçe artış gösteriyor. Bu nedenle vücut için seçilecek olan nemlendirici uzun süreli nemi hapsedebilen, yağ bazlı ürünler olmalı. Hassas veya atopik dermatite (bünyesel egzama) yatkınlık varsa bu cilt tipleri için özel üretilmiş nemlendiriciler tercih edilmeli.”