Taze midye, kabuğundan anlaşılıyor

21 Aralık 2019 - 10:42

Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) tarafından tüketime hazır ürünler sınıfına dahil edilen midye, tüketilirken dikkat edilmesi gereken önemli lezzetler arasında yer alıyor. Aksi halde ciddi gıda zehirlenmelerine neden olabilen midyenin, taze olup olmadığı ise kabuğundan anlaşılıyor. Beslenme ve Diyet Uzmanı Ayşe Sena Binöz, sokak lezzetlerinin vazgeçilmez olanı midye hakkında önemli bilgiler verdi.

Midyenin sağlıklı bir deniz ürünü olarak değerlendirilebilmesi için nerede yetiştirildiğine dikkat edilmesi gerektiğini dile getiren Binöz, işlenmesi, hazırlanması ve pişirilmesi sırasında hava kirliliği, böcek gibi çevresel etkilere de maruz kalabilirken, midye dolmanın yüksek pH ve besin örüntüsünün, mikroorganizmaların üremesi için ideal bir ortam oluşturduğunu kaydetti. Sokak satıcıları tarafından hijyenik ve uygun olmayan sıcaklıklarda depolanan midye dolmaların gıda zehirlenmelerine ve gıda kaynaklı hastalıklara neden olabileceğine dikkat çeken Binöz, midyenin taze olup olmadığını ise ilk olarak kabuğuna bakarak anlaşılabileceğini belirtti. Midyenin dış kabuğunun temiz ve renginin canlı olması gerektiğine değinen Binöz, bayat midyelerin kabuğunun genellikle kirli, açık ve soluk renkte gözüktüğünü dile getirerek, “Dondurulmuş olarak aldığınız midyelerin ise tüketmeden önce son kullanma tarihlerine mutlaka bakın” uyarısında bulundu.
Midyelerin deniz suyunu süzerek beslendikleri için; kirli sularda yaşayan midyelerin ağır metalleri ve bulundukları ortamdaki bakterileri bünyesinde toplayabildiklerini belirten Binöz, bu durumun ağır metal birikimini de beraberinde getirdiğini ifade ederek şu şekilde devam etti:  
“Bu nedenle midyelerin temiz sulardan elde edilmesi, temiz pişirildiğinden emin olunan yerlerde tüketilmesi gerekiyor. Aksi takdirde biriken ağır metaller kişide toksik etki yaparak; zehirlenmelere, merkezi sinir sistemi harabiyetlerine, enzim sistemleri, hücre ve dokular üzerinde negatif sağlık etkilerine neden olabiliyor. Özellikle deniz midyesinin ağır metal içeriği çiftlik midyesine kıyasla daha yüksek. Çiftlik midyesi düzenli olarak Tarım Bakanlığı tarafından denetlendiğinden çiftlik midye tüketimi deniz midye tüketimine kıyasla daha güvenilir görülüyor.”
Beslenme Uzmanı Binöz, Amerikan Kalp Birliği’nin (AHA), balık ve kabuklu deniz hayvanlarında bulunan omega-3 yağ asitlerinin kalp koruyucu etkilere sahip olduğunu belirttiğini bildirerek, özellikle yeşil midye üzerinde yapılan çalışmaların, yeşil midyenin demir, betain, kondroitin sülfattan zengin olması ile eklem ağrılarını ve eklem sertliklerini azalttığını göstermekte olduğunu söyledi. Ancak midyelerin hazırlanma, işleme ve depolama koşullarının hijyenik olduğundan emin olunmayan yerlerde tüketilmemesi gerektiğine dikkat çeken Binöz, tazeliğinden kesinlikle emin olunması gerektiğini kaydetti.
Son olarak Binöz, mideyenin aşırıya kaçılmadan tüketilmesinin önemli olduğuna değindi. Pirinçle hazırlanan 30 gram ağırlığındaki bir midye dolmanın, yaklaşık 26 kalori içerdiğini ifade eden Binöz, tüketimde aşırıya kaçılması halinde kolestrol, kan şekerinde dengesizlik ve kilo artışının meydana geldiğini vurguladı. Bunun yanı sıra midyenin sürekli ve aşırı tüketiminin, ağır metal içeriği sebebiyle zehirlenmelere, alerjik reaksiyonlara, böbrek ve karaciğer yetmezliklerine yol açabileceğini dile getiren Binöz, “Aynı zamanda yüksek sodyum ve kolesterol içeriğinden dolayı böbrek ve kalp hastaları çok dikkat etmeli” dedi.