Yapay zeka işsizlik endişesini tetikliyor!

02 Mayıs 2024 - 17:09

Yapay zeka ve robotlaşma ile gelecekte insanların gereksizleşmeye başlayacağı öngörülerinin olduğuna dikkat çeken uzmanlar, teknolojinin bazı işleri yok ederken, yenilerini yarattığını söylüyor

Üsküdar Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Barış Erdoğan, yapay zekanın insana etkilerini değerlendirdi. Yapay zekanın iş modellerini değiştirdiğini kaydeden Prof. Dr. Erdoğan, “Mavi yakalı sayısı azalıyor. İkinci tehdit beyaz yakalılara olacak. Ofis işlerinin çoğunu yapay zeka yapacak” dedi
 
Yapay zeka ve robotlaşma ile zaman içinde insanların gereksizleşmeye başlayacağı öngörülerine dikkat çeken Prof. Dr. Barış Erdoğan, “Teknoloji konusunda insanlar iyimser, ‘teknoloji sorunlara çözüm bulacak’ diyorlar. Yeni iş alanı üretirken daha fazlasını yok ediyor” dedi.
 
Beyaz yakalılar da tehlikede
Yapay zekanın iş modellerini değiştirdiğini kaydeden Prof. Dr. Erdoğan, “100 iş kayboluyor, yerine 5 yeni iş geliyor. 95 kişi ne olacak? Nasıl uyum sağlayacağız? Az nitelik gerektiren sektörlerde binlerce kol işçisi ne olacak? Mavi yakalıların sayıları azalıyor. İkinci tehdit dalgası beyaz yakalılar için olacak. Ofis işlerinin büyük çoğunluğunu yapay zeka yapacak, şu anda bile yapıyor” diye konuştu.
 
Yapay zekanın otomatik olarak maillere cevap verdiğini dile getiren Prof. Dr. Barış Erdoğan, “Bu da şunu gösteriyor, beyaz yakalıların önemli kısmı gereksizleşmiş. Yarın, büyük bir çoğunluğu ‘Biz ne yapacağız?’ diye düşünecek. Para nasıl kazanılacak, kim harcayacak? İşte gereksizlik buradan başlıyor. Üretemiyorsun, çalışıp para kazanamıyorsun, kazanamadığın için tüketemiyorsun. Sistem için gereksiz biri oluyorsun. Aslında sınıf altı denilen bir kavram var” diye anlattı.
 
Gereksizleşen insanların nasıl eyleneceğinin önemli soru olduğunu ifade eden Prof. Dr. Erdoğan, şöyle devam etti: “Oyun oynayacaksınız. Dünyada uyuşturucu kullanımı artıyor. Sosyal medyaya saatlerce niye kaydırma yapılarak bakılıyor? Can sıkıntısından, yapacak iş azalıyor. Bir sürü distopya romanı ve filminde bunun izlerini görüyoruz. Bir fanusun içinde gerekliler yaşıyor. Üretenler ve tüketenler. Bir de şehrin kıyısında, duvarın arkasında, fanusun dışına itilmiş gereksiz ordusu var. Dünya gitgide ona dönüşüyor. Gettolar oluşuyor. Bakın şehre; şehrin içinde çok lüks yaşamların olduğu mekanlar var. Bir de onun dışında kalmış henüz o nimetlerden faydalanamayan bir grup var. Gitgide onların işlerini robotlar yapıyor. Yerleri temizleyen, servis yapan birileri çıkıyor. Tabii ki insana ihtiyaç olacak. Gerekli kadar olanını kendilerine kadar tutacaklar ama o gereksizler ne olacak? Çok büyük bir soru.”
 
“İşi olmayanlara saatlerce oynayacağı oyunlar icat ediliyor”
Komplo teorilerine atıf yapan Prof. Dr. Erdoğan, “Covid zamanı söylenmişti. Gereksizler öldürülüyor mu? ‘En fazla yaşlılar ölmüştü. Sistem tarafından elendiler. Yük görünüyorlardı’ Olur mu olmaz mı ayrı konu. Ayaklanma çıkmaması için bunları eylemen lazım. Ne ile? Oyunla. Bu oyunlarda zaman yok. Eski zamanlarda işçilerin oynadığı oyunların süresi vardı. Futbol 90 dakika. Niye süre koymuşlar? İşçi mola veriyor, rahatlıyor. Zenginlerin oyunu ne? Golf. Süre yok... Saatlerce oynayabilir. Aynı şekilde şimdi de gereksizleşen, işi gücü olmayanlara saatlerce oynayacağı oyunlar icat ediliyor” yorumunda bulundu.
 
Prof. Dr. Barış Erdoğan, “Hayal etmeyen kendini tekrarlar. Hayal etmeniz için mitoloji okumak gerekir. Oyunların sırrı ne? Hint, Yunan, Çin mitolojisi, eski ahitten hikayeler, yeni ahitler, dinler tarihi var. Hepsini bilince milyar dolarlık sektörler oluyor. Sinemada da aynı. Hepsinin alt metinlerinde edebiyat, sanat, kültür, tarih var. İnsan olarak geçmişi çok iyi bilerek geleceğin toplumunu yönlendirebilir ve orada gereksiz olmayabiliriz. Öğrenen ayakta kalabiliyor. Bir şeyi iyi bilmek bir mesele değil. Ama ona nasıl ulaşacağınız önemli. Bir de onun üstüne ne ekleyebilirim? Onun için de hayal kurmak önemli. Hayal etmezsek gereksiziz. Gereksiz olmamak için hayal edelim.” diye konuştu.