Yoğurt, bağışıklığı güçlendiriyor
Sütün laktik asit fermantasyonu sonucu elde edilen yoğurt, birçok mineralin yanında B grubu vitaminleri, A vitamini ve E vitamini içeriyor. Yoğurt, sadece diş ve kemikler için yararlı olmakla kalmıyor, aynı zamanda kas fonksiyonlarında ve sinir iletimlerinde de önem taşıyor. İnsan sağlığı için büyük önem arz eden yoğurt hakkında bilinmeyenleri, Diyetisyen Rumeysa Kalyenci anlattı.
Yoğurdun sindirim sistemi, kalp ve damar hastalıklarına karşı koruyucu olduğunu ifade eden Kalyenci, 100 gram yoğurtta 4,5 gram protein bulunduğunu bildirerek, yoğurt gibi proteini yüksek besinlerin, kasların gelişimini desteklerken, düşük proteinli gıdalara göre her zaman daha doyurucu olduğunu kaydetti. Yoğurdun, zengin kalsiyum içeriyle de ön plana çıktığını, kalsiyumun kemiklerin dişlerin güçlü olmasını sağlayan mineral olduğunu söyleyen Kalyenci, 100 gram yoğurdun, kalsiyum ihtiyacının yüzde 15’ini karşılayabileceğini bilgisini verdi. Bunun yanı sıra yoğurttan alınan kalsiyumun yağ yakımını da hızlandırdığını belirten Kalyenci, yoğurdun ayrıca potasyum, fosfor, riboflavin, iyot, çinko, A, E ve B vitaminlerini de içerdiğini, bunun da yoğurdu gastrointestinel bozukluklara, hipertansiyona yol açan kötü kolesterol ve kalp-damar hastalıklarına karşı güçlü bir koruyucu besin haline getirdiğini vurguladı. Ayrıca yoğurt başta olmak üzere fermente süt ürünleri tüketimi sayesinde meme kanseri riskinin azaldığını bildiren Kalyenci, vücut direncini arttırdığı bilgisini de cümlelerine ekledi.
Kalyenci, sindirim sistemini düzenlemeye yardımcı olan ve bu sayede bağışıklığı olumlu yönde etkileyen mikoorganizmalara “probiyotik” adı verildiğini vurgulayarak, şu şekilde konuştu:
“Probiyotikler bağırsağın doğal florasının hastalığa neden olan her türlü patojen yani zararlı organizmaya karşı bir bariyer oluşturmasına yardımcı olmaktadır. Bağışıklık sistemi hücrelerinin büyük bir kısmı bağırsaklarda bulunur ve bağırsakların güçlü olması bağışıklık sisteminin de güçlü olması anlamına gelir. Yoğurt içerdiği probiyotikler sayesinde hem bağırsak florasını hem bağışıklık sistemini güçlendirmektedir. Bağırsak florasını düzenlediği için kolon kanseri riskini düşürmekte, bağışıklığı güçlendirdiği için alerjik hastalıklara karşı direnci artırmaktadır. Yoğurt, süte göre düşük laktoz içeriğine sahiptir. Bu nedenle sütü tolere edemeyen bireyler için yoğurt tüketimi uygundur.”
Günlük tüketilmesi gereken yoğurt miktarının diğer süt ürünlerinin tüketilme durumuna göre değişmekte olduğunu kaydeden Kalyenci, süt ve peynir hiç tüketilmediği takdirde yoğurdun porsiyonunun arttırılması gerektiğini aktardı. Ayrıca günlük alınması gereken miktarın, kişilerin enerji gereksinmesine göre de farklılık gösterdiğine dikkat çeken Kalyenci, “Kahvaltılarda peynir yenildiği, günde 1 bardak da süt tüketildiği düşünüldüğünde; öğle ya da akşam öğününde mutlaka 1 kase yoğurt veya 1 bardak ayran tüketmek gerekir” diye konuştu. Ancak günlük beslenmede süt ve peynire hiç yer verilmiyorsa, günde 3-4 kase yoğurt tüketilmesi gerektiği tavsiyesinde bulunan Kalyenci, tüketilecek yoğurdun ev yapımı ve doğal olmasının önemli olduğunun altını çizdi.