Zatürreye yaz aylarında da dikkat!

12 Kasım 2022 - 12:46

Sağlıklı kişilere öksürük, aksırık ya da hasta kişilerin konuşmasıyla havaya yayılan damlacıkların doğrudan solunması yoluyla bulaşan zatürre, dünya çapında yılda yaklaşık 2 milyon erişkinin yaşamını bitirmesine sebep oluyor. Uzmanlar, zatürrenin yalnızca üşütmeyle değil aynı zamanda yaz aylarında da görüldüğüne dikkat çekiyor. Anadolu Sağlık Merkezi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Esra Sönmez, 12 Kasım Dünya Zatürre Günü sebebiyle konuya ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu.

Dr. Esra Sönmez, konuşmasında, zatürre ya da tıbbi adıyla “pnömoni”nin; bakteri, virüs ve nadiren parazitlerin neden olduğu akciğer enfeksiyonu olarak tanımlandığını, ileri yaş, sigara kullanımı, kronik bir kalp ya da akciğer hastalığının varlığı, madde bağımlılığı, bilinç bozukluğu ve öksürük refleksinin bozulması ile seyreden bazı nörolojik hastalıklar, yabancı cisim aspirasyonu, zararlı gazlara maruz kalmak gibi bazı faktörlerin zatürre için risk unsuru olduğu bilgisini paylaştı. Tipik pnömonilinin, hastalarda belirtileri gürültülü başladığını, ilk görülen belirtilerin genellikle üşüme, titreme ile ani yükselen ateş, öksürük, iltihaplı balgam ve nefes almakla tetiklenen tipte yan ağrısı olduğunu dile getiren Dr. Sönmez, tedavisiz kalırsa zatürrenin hızlı seyri hastayı ilk 48-72 saatte solunum yetmezliğine sokabileceğini dikkatle belirtti. Atipik pnömonilerde ise belirtilerin daha silik başladığını vurgulayan Dr. Sönmez, “Ateş, halsizlik, baş ağrısının ardından kuru öksürük ve/veya açık renkli balgam görülür. Hastalarda hırıltılı solunum, nefes darlığı süreç içinde gelişebilir. Halsizlik, kas ağrıları, şiddetli baş ağrısı, bulantı, kusma ve ishal eşlik edebilir” diye konuştu.
 
Dr. Sönmez, konuşması esnasında fizik muayenede patolojik solunum seslerinin duyulması, kanda bakılan enfeksiyon markerlarında yükselme, akciğer grafisinde pnömonik infiltrasyon görünümünün olmasıyla tanı konduğunu hatırlattı.
 
Balgam kültürü, kanda/idrarda serolojik testler, burun ve geniz sürüntü, entübe hastada havayolundan alınan örneğin kültürü ile etken tespit edilmeye ve ilaç direncinin belirlenmeye çalışıldığını ifade eden Dr. Sönmez, tedavisi yapılırken hastaya ait risk faktörleri ve zatürrenin ağırlığını gösteren faktörler göz önüne alınarak hastaneye yatış veya evde tedavi kararının alındığını söyledi ve şu şekilde devam etti:
 
“Olası etkene göre kültürde üreme beklemeden tedavi başlanır. Bakteriyel zatürrede antibiyotikler, viral zatürrede antiviraller, mantar zatürresinde antifungaller tedavinin temelini oluşturur. Uygun tedavinin gecikmeden başlanması ise hayat kurtarır. Yatak istirahati, ateş düşürücüler ve ağrı kesiciler, öksürük kesici ilaçlar, solunum yetmezliği gelişmiş ise oksijen tedavisi, ateşli süreçte vücudun kaybettiği sıvının yerine konulması, vitaminden zengin yüksek kalorili diyet ile tedavi desteklenmeli.”
 
Dr. Esra Sönmez, son olarak risk grubunda bulunanların muhakkak aşı yaptırması gerektiğine dikkat çekerek, şunları söyledi:
 
“Zatürre aşısını sağlıklı 2-65 yaş arası kişilerin yaptırması gerekli değildir. Ancak risk grubunda olanlar, yani 2 yaşından küçük çocuklar ve 65 yaşın üzeri yetişkinler, kalp-damar hastalığı veya kronik akciğer hastalığı bulunanlar, diyabetikler, siroz hastaları, dalağı işlev görmeyen veya alınmış hastalar, kronik böbrek yetmezliği olanlar, organ nakli olanlar, lenfoma/multipl miyelom hastaları, kanser hastaları, kemoterapi ve/veya radyoterapi görenler, AIDS’li hastalar, huzurevlerinde yaşayanlar zatürre aşısı yaptırmalı.”