Psikolog Özdem, önerilerine geçmeden önce, ara tatillerin öğrenciler için derslere kısa bir mola vererek dinlenmek, oyun oynamak, dönemin yoğun temposundan biraz uzaklaşmak anlamına geldiğini belirtti. Ara tatillerde yapılan en büyük hatanın, çocuktan dersler ve ödevlere konusunda dönem içindeki performansın aileler tarafından beklenmesi olduğunu dile getiren Özdem, “Ara tatilin amacı ödev yapmak, sürekli kitap okumak ya da proje yetiştirmek değildir. Bu süreçte çocuğun stressiz ve mutlu zamanlar geçirmesi önemlidir” diye konuştu.
Özdem, ebeveynlerin çocuklarına, tatilin tatil olduğunu hissettirmeleri gerektiğini vurguladı. Ailelere, çocukların her zamanki yatma saatinden biraz daha geç yatmasına izin vermelerine müsaade etmelerini söyleyen Özdem, sabahları daha geç kalkmalarına, yatak keyfi yapmalarına müsaade edilebileceğini aktardı. Çocuğun geç kahvaltı yapmak isteyebileceğine vurgu yapan Özdem, “Çocuğun bu beklentilerini öğrenerek onun istediği şekilde kahvaltı hazırlayabilirsiniz” dedi. Ebeveynlerin çocuklarına sürekli “ders çalış” demeyi seçmelerinin, çocuğun önümüzdeki dönemde motivasyonunun azalmasına neden olabileceğini kaydeden Özdem, tatil dönemlerinde ders söylemlerinden uzak durulması gerektiği uyarısında bulundu ve bunu ders baskısının, çocuğun dersini çalışsa bile yeterli verimi almasını engelleyeceğine bağladı. Birçok ebeveynin ortak görüşünün, bir haftalık tatilde çocuğun eksik kaldığı dersleri tamamlaması gerektiği yönünde olduğunu ancak bunun doğru bir yaklaşım olmadığını dile getiren Özdem, tatilin, derslerinde başarılı olsun ya da olmasın her çocuğun hakkı olduğunu ifade etti.
AİLELER, ÖĞRETMEN ROLÜNE BÜRÜNMEMELİ
Bazı ebeveynlerin çocuğunun okul performansından hoşnut olmadıklarını belirten Özdem, bununla başa çıkmak için ailelerin öğretmen rolüne geçtiğini kaydetti. Bunun kısa sürede fayda sağlayabileceğini ancak bazı olumsuz durumlara da neden olabileceğini vurgulayan Özdem, çocuğun bu tarz bir durumda aileden uzaklaşabileceğini veya performansının daha da düşebileceğini söyledi. “Ek dersler, etütler ve çalışma programlarının ebeveynler tarafından üstlenilmemesi gerekir, anne baba çocuğa bu durumda ancak ihtiyaç halinde yardımcı pozisyonunda olmalıdır” diye Özdem, bu planlamaların tatil dönemlerinde değil, bir sonraki eğitim döneminde gerçekleştirilmesi gerektiğine dikkat çekti.
Önerileri arasında, ebeveynlerin tatil dönemlerinde çocuklarının en çok oyun oynama isteğinden yakındıklarını bildiren Özdem, bu dönemlerde genellikle “Sadece oyun oynar oldu, oyunun başından kaldıramıyoruz” gibi söylemlerin sıklaştığını oysaki çocukların, kendilerine sunulan seçeneklerin içerisinde en çok hoşlandıklarını seçtiğine vurgu yaptı. Bu sebeple, seçenekler arasında çocuğun yeni şeyler deneyip, keyif alacağı alternatiflerin olmasının önemine dikkat çeken Özdem, “Bu durumda şu tarz söylemler işe yaramaktadır: ‘’Şunu denemeye ne dersin?’ Eğer bu söylemi duymakta zorlanıyorsa “Tv izleme! ya da konsol oyunu oynama! gibi emir söylemleri yerine‘Eğer bu şekilde oyun oynamayı seçersen arkadaşlarınla vakit geçirmek istemediğini anlarım’ diyerek seçeneklerin varlığının çocuğa hatırlatılması gerekmektedir” diye konuştu ve eğer çocuk bunu algılamakta ve uygulamakta zorlanıyorsa ve gerçekten oyunun başından hiçbir şekilde kalkmak istemiyorsa uzman desteği alınmasının faydalı olabileceği uyarısında bulundu.
Son olarak ailelere tatil fırsatını yaşamaları gerektiği önerisinde bulunan Özdem, tatil dönemlerinin, anne ve babanın çocuklarıyla ilişki ve iletişimlerinin gelişimini artırmak, güçlendirmek açısından önemli bir fırsat sunduğunu söyledi. Özdem, ailece vakit geçirmenin, çeşitli aktiviteler yapmanın ya da imkan varsa kısa bir tatil organize etmenin işe yarayacağını aktardı.