CHP İzmir Milletvekili ve TBMM Adalet Komisyonu Üyesi Avukat Deniz Yücel, kamuya avukat alımında baro kaydı sorulduğu iddiasını Meclis gündemine taşıdı. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un yanıtlaması için soru önergesi veren CHP’li Yücel; “Avukatların gerçek sorunlarını çözmek yerine savunma hakkının etkisini azaltan hatta avukatları fişleyen bu uygulamalar kabul edilemez” dedi.
Çoklu baro uygulaması ile başlayan baskıların artarak sürdüğünü vurgulayan Yücel; “Bu düzenlemeyi içeren ‘Avukatlık Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’, baroların itirazlarına rağmen AKP’nin sayısal çoğunluğu ile TBMM Genel Kurulu’nda kabul edildi. Yürürlüğe girmesiyle, 5 binden fazla avukat olan illerde 2. baronun kurulması için kamu kurum ve kuruluşlarında görev yapan avukatlara baskı yapıldığı kamuoyuna yansıdı. Bakanlıklarda görevli avukatlar, amirlerince imzaya zorlandı, imza atmak istemeyenler sürgün ve taşraya tayin edilmekle tehdit edildi. Kamuda çalışan avukatlara uygulanan mobbing, bugün kamuda çalışmak isteyen avukatlara uygulanıyor. Basındaki haberlere göre, kamu kurumlarında avukat atamaları ve sözleşmeli avukat alımlarında İstanbul ve Ankara’da ikinci baroya kayıtlı olmaları isteniyor” değerlendirmesinde bulundu.
Yücel, “Meslektaşlarımız ekonomik sorunlarla ve iktidarın baskıcı uygulamaları ile mücadele ediyor. AKP nitelikten çok niceliği önemsediği için hukuk fakülteleri kontrolsüz çoğaldı. Her yıl binlerce mezun veriyor. Serbest avukatlık yapmak isteyenler derinleşen ekonomik krize direnmeye çalışıyor. Kamuda çalışmak isteyenler böyle baskılarla karşılaşıyor. Avukatlardan baro kaydı istemek, savunma hakkının etkisini azaltmak, avukatları fişlemek demektir. Kabul edemeyiz. Avukatların gerçek sorunlarına eğilmek yerine, onları daha büyük sıkıntılara atacak bu uygulamadan vazgeçilmeli” diye konuştu.
Baroları bölen, kutuplaştıran değişikliğin yaratacağı sorunları CHP olarak ifade ettiklerini de belirten Yücel; “Türkiye’de 81 il barosu, değişikliğe karşı çıktı. Baro başkanlarının Ankara’ya, TBMM’ye girişi engellenmek istendi. Kanun teklifinin görüşmeleri sırasında CHP olarak yaşanacak baskı, değişikliğin yaratabileceği sakıncalara dikkat çektik. AKP ‘yaptım oldu’ anlayışı ile hareket edip sayısal çoğunluğu ile kanunlaştırdı. Kamuda işe alımlarda liyakat esas olmalı. Savunma hakkını temsil eden avukatların özgür iradesine yapılan baskıyı konuşuyoruz. Anayasa’nın 2. maddesine göre Türkiye Cumhuriyeti demokratik hukuk devleti. Avukatlar sistemin temel unsurlarından savunma hakkının temsilcisi, yargının üç sacayağından biri. Avukatları siyasi görüşlerine göre kutuplaştıran, meslek örgütlerinde rekabete körükleyen çoklu baro uygulaması, saygınlık ve itibara gölge düşürüyor” dedi.
TBMM Adalet Komisyonu üyesi Deniz Yücel önergesinde şu soruların yanıtlanmasını istedi:
- Kamu kurumlarında avukat atamaları ve sözleşmeli avukat alımlarında, başvuranların İstanbul ve Ankara’da ikinci baroya kayıtlı olmalarının istendiği iddiaları doğru mu? Bakanlığınızca bu iddialarla ilgili olarak idari soruşturma başlatıldı mı?
- 15 Temmuz 2020’den önergenin yanıtlandığı tarihe kadar Bakanlıklar ve birimlerine kaç avukat ataması yapıldı? Bu avukatlardan kaçı hangi baroya kayıtlı?
- 15 Temmuz 2020’den önergenin yanıtlandığı tarihe kadar Bakanlıklar ve birimlerine kaç sözleşmeli avukat alındı? Sözleşmeli olarak alınan avukatların kaçı, hangi baroya kayıtlı?
- Kamu avukatlığına girişte aranan kriterler, 15 Temmuz 2020 sonrasında değişti mi?
- Mülakatla kamuya alınan avukatlardan baro kaydı talep edildi mi? Edildiyse sebebi nedir?
- Kamuya atanacak ya da sözleşmeli görevlendirilecek avukatların demokrasi ve hukuk devletine uygun şekilde, özgür iradeleri ile hareket edebilecekleri, siyasi görüş yerine liyakatin esas alındığı bir sistemin kurulması için bir çalışman var mı?
YORUMLAR