Bodrum ve Milas bölgesinde geçen yıl yaşanan orman yangınları sonrasında, ormanlara ve zeytinliklere yenilenebilir enerji kaynak alanı şerhi düşülmesine halk büyük tepki gösterdi.
 
Enerji projesinin uygulayıcısı şirket tarafından Fesleğen Mahallesi Köy Kahvesinde gerçekleştirilen toplantıya CHP Bodrum İlçe Başkanı Başar Bıyıklı, Bodrum Belediyesi meclis üyeleri, çevreciler ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri katıldı ve uygulamaya tepki gösterdiler. Yanan ormanlık alanlar ve tarım arazilerini içine alan enerji projelerinin mevzuata uymadığını söyleyen Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras buralarla ilgili proje yürütenlerin işi oldu bittiye getirmeye çalıştığını belirterek düzenlenen toplantılara katılmayacağını söyledi.
 
“YEKA şerhini sonradan öğrendik”
2021’de yaşanan orman yangınlarından sonra Mazı bölgesindeki orman alanlarına, vatandaşa ait zeytinliklere Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanı (YEKA) şerhi düşüldüğünü öğrendiklerini belirten Başkan Aras, “Bu düzenlemeyi sonradan öğrendik. Köylüye, halka hatta muhtarımıza bu konuda bilgi verilmedi. Bu şerhlerin düşüldüğünü öğrenince vatandaşlarımız ve sivil toplum örgütlerimizde tepkiye neden oldu. Biz de 1/100.000’lik planda dava süreci başlattık. Dava ile birlikte bu bölgeyle ilgili planı öğrendik ve planı davayla iptal ettirdik. 1/100.000’lik planda yer almayan bir konunun alt ölçekli bir planda yer alması yasal olarak imkansız. YEKA alanını iptal ettirdikten sonra tekrar plan değişikliği yaptılar. Ortakent’te de bunu yapmışlardı. Ne yaparsak yapalım, başka bir yöntemle insanlara danışmadan yol ve süreç buluyorlar. Davamızı açtık, kazandık. Arkasından yeni bir plan yapılmış. Bu planda proje ikiye bölünmüş. İki ayrı aşama olarak önümüze getirildi. Daha önce tek proje olarak biliyorduk ve bütün olarak ÇED toplantısı yapılacaktı. Oldu bittiyle karşı karşıya kalmış olabiliriz. ÇED sürecini ikiye bölüp, toplantılarda iki ayrı ÇED olarak önümüze getiriyorlar” diye konuştu.
 
“Seçilen yer yanlış”
Yer seçiminde problem olduğunu savunan Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras, şunları söyledi;  “Bunu biz uydurmadık. 5346 sayılı Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanun’da, yenilenebilir enerji üretim alanlarının yer seçiminde belirtilen kriterler belli; ‘6831 Sayılı Orman Kanunu kapsamında kalan alanlardaki yatırımların gerekli izinler alınarak öncelikli olarak orman niteliğini kaybetmiş alanlarda gerçekleştirilmesi esastır’ diyor. Ormanlarımızı bunun için mi yaktınız? Bu yatırımları orman niteliğini kaybetmiş yerlerde yapmak için mi bunlar yapılıyor? Bunun çok net bir şekilde açıklanması gerekiyor. Özellikle Artuna ve Artuna-2 projelerinin birçok tribünü orman alanlarının yanı sıra tarım alanlarında da kalıyor. Kanunda ‘Tarımsal üretim amaçlı korunması esas olan 5403 Sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu kapsamında kalan tarım arazilerinde yapılacak olan yatırımlarda 5403 sayılı kanun hükümleri kapsamında, tarım dışı amaçla kullanım izni alınması zorunludur’ diyor. Mücadelemiz sürecek. Orman alanlarının herhangi bir şekilde kesinlikle orman vasfını kaybettiği tescil edilmemişken ki yanan orman alanları anayasa gereği kesinlikle farklı amaçla kullanılamaz, imara konu edilemez, farklı şekilde değerlendirilemez. İşte buradaki iki maddeye uygun olarak zaten biz bu konunun gerçekleşmeyeceğinde hem fikiriz ve bunun için buradayız. Bizi bu konuda ikna edemezler. Hukuken elimiz sağlam. Biz bunun üzerine gerekli mücadelemizi hem Bodrum’da hem de Milas’ta sürdüreceğiz.”
 
Daha önce de Mazı Mahallesi’nde tepkisini gösteren Başkan Aras, düzenlenen halk katılımı toplantılarına tepki göstererek ilgililere itirazlarını belirtti ve toplantıya katılmadı.