Cemil Dirim'in köşe yazısı şöyle:
"Geçtiğimiz günlerde İzmir Milletvekili Murat Bakan’ın gönderdiği basın bültenini okuyunca gayri ihtiyarı “Bu kadar da olmaz! Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum topu taca atmış” demekten kendimi alıkoyamadım.
Çevre Bakanı Murat Kurum, İzmir Milletvekili Murat Bakan’ın Gaziemir’de eski kurşun fabrikasında bulunan atıklar ile ilgili soru önergesine cevap vermiş. Ancak cevap metnini okuduğunuzda sorulan 14 sorunun bir kısmına yanıt verildiğini ve atıkların bertaraf edilmesi konusunda topun firmaya atıldığını görüyorsunuz. Oysa söz konusu olan nükleer atıklar ve son yapılan ölçümlerde normal değerin 7.219 katı radyasyon ölçümü yapılmış bir bölgeden bahsediyoruz.
Bakanlığın gönderdiği cevapta 2007 yılında İzmir Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün, söz konusu bölgede Cumhuriyet Başsavcılığı’nın izni ile kazı yaptığı ve tehlikeli atıkların tespit edildiği belirtiliyor. İlk olarak 2014 yılında atıkların temizlenmesine başlandığı da belirtilmiş.. Sonrasında İdare Mahkemesi, ÇED nedeni ile çalışmaları durdurmuş ancak 2017 yılında Çevre Bakanlığı tarafından atıkların temizlenmesi için gerekli ÇED raporu verilmiş. Ayrıca tehlikeli atıkları mevzuata aykırı olarak gömdüğü için ilgili firma hakkında suç duyurusunda bulunulduğu, para cezası verildiği, atıkların gömüldüğü alanın tapusuna Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Türkiye Atom Enerjisi Kurumu’nun görüşü alınmadan kiralanması, satılmaması ve devredilmemesi için şerh koyulduğu bilgisi verilmiş.
Bakanlığın verdiği yanıtta en ilginç bölüm ise “Üreticinin sorumluluğunda olan ayrıştırma ve bertaraf işlemlerinin hala yapılmamış olması sebebiyle alınacak tedbirlere ilişkin ilgili kamu kurum ve kuruluşlarıyla çalışmalar yapılmaktadır.”
Evet burası çok ilginç. ilk olarak 2007 yılında bakanlığın tespit ettiği atıklar hala Gaziemir’de çevreye radyasyon yaymaya devam ediyor. Bakanlık ise ortada olmayan fabrikanın sahiplerinin yani üreticinin yapmadığı bertaraf işleminin yapılmamış olması nedeni ile alınacak tedbirler ile ilgili kamu kurumlarıyla çalışmalar yapmakta olduğunu söylüyor. Bu cevap “Topu taca atmaktan” ya da eskilerin deyimi ile “İpe Un Sermekten” başka bir şey değil.
Atıkların tespitinin yapıldığı 2007 yılından bu yana 14 yıl geçmiş ve bakanlık hala atıkları bertaraf etmek yerine alınacak tedbirleri görüşmeye devam ediyor. Söz konusu olan da nükleer atıklar. Ayrıca ülkeye girişi yasak olan bu nükleer atıkların nasıl ve kimler tarafından getirildiği de tespit edilmiş değil. Görevlerinden birisi Çevre Sağlığını korumak olan bir bakanlığın nükleer atıklarla ilgili verdiği cevap hatta sorulan çoğu soruya cevap dahi vermemesi kabul edilemez. Konu ile ilgili tedbirleri konuşmak yerine bir an önce nükleer atıkların bertaraf edilmesi sağlanmalıdır. Çevrede yaşayanların radyasyondan ne kadar etkilendiği tespit edilmelidir. Bertaraf sırasında çevre sağlığına yönelik tedbirler alınmalıdır.
Konu çok önemli. Sivil toplum kuruluşları, bakanlığın bir an önce harekete geçmesi için çağrıda bulunmalıdır. Konuyu gündeme taşıdığı için İzmir Milletvekili Murat Bakan’ı tebrik ediyorum. Ayrıca bir süre önce başlattığı “Duran Adam” eylemi ile konuyu gündemde tutan Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda’yı kutluyorum. Önceki başkanlardan farklı olarak inisiyatif kullanıp her Cuma günü gerçekleştirdiği “ Duran Adam” eylemi ile örnek bir duruş sergiliyor. Gaziemir’e ve Gaziemirlilere sahip çıktığını gösteriyor.
Başta AK Partili Milletvekilleri olmak üzere tüm İzmir Milletvekillerini konuya ilgi gösterip çözümü için çaba göstermeye davet ediyorum."
Bu Atıkları Kim Temizleyecek?
Köşe yazarımız Cemil Dirim, yıllardır çözülemeyen Gaziemir'deki nükleer atıklarla ilgili Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum'un verdiği cevabı yazdı. Bölgede yaşayanların tepkilerine rağmen bir türlü bertaraf edilmeyen nükleer atıkların temizlenmesi için İzmir Milletvekillerine çağrıda bulundu.
27 Temmuz 2021 - 11:41
YORUMLAR