Çocuklarda böbrek reflüsüne dikkat!

Bebeklik dönemi sonrası birçok çocukta altına kaçırma durumu görülebiliyor. Çocuğun altını ıslatması sonucunda uzun süre ıslaklık durumunun yaşanması ne yazık ki böbreklerde ciddi sorunlara sebep olabiliyor. Tıp dünyasında, daha çok çocuklarda görülen bu durum böbrek reflüsü olarak adlandırılıyor. Avrasya Hastanesi Çocuk Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr.Hüseyin Kılınçaslan, böbrek reflüsü hakkında konuştu.

Çocuklarda böbrek reflüsüne dikkat!

Bebeklik dönemi sonrası birçok çocukta altına kaçırma durumu görülebiliyor. Çocuğun altını ıslatması sonucunda uzun süre ıslaklık durumunun yaşanması ne yazık ki böbreklerde ciddi sorunlara sebep olabiliyor. Tıp dünyasında, daha çok çocuklarda görülen bu durum böbrek reflüsü olarak adlandırılıyor. Avrasya Hastanesi Çocuk Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr.Hüseyin Kılınçaslan, böbrek reflüsü hakkında konuştu.

Çocuklarda böbrek reflüsüne dikkat!
19 Eylül 2022 - 15:55

Açıklamasına böbrek reflüsünü tanımlayarak başlayan Doç. Dr. Kılıçasan, “İdrar kesesinde biriken idrarın böbreklere geri kaçması durumu çocuklarda çok sık rastlanılan bir ürolojik problem olan vezikoüreteral reflü ya da bilinen ismiyle böbrek reflüsüne yol açar. Normal şartlarda böbreklerden mesaneye akması gereken idrar böbrek reflüsü olan kişilerde tersi yönde akış gösterir. Bu durum da enfeksiyona davetiye çıkarır” dedi.

Böbrek reflüsüne pek çok farklı faktörün neden olduğunu ifade eden Kılıçaslan, idrar kanalının mesaneye açıldığı noktada oluşan anatomik ve fizyolojik bir bozukluğun ya da genetik faktörlerin bu durumda büyük rol oynadığına dikkat çekti. İşeme sırasında dolu idrar kesesinden normalde böbreklere doğru idrar kaçağının olmaması gerektiğine vurdu yapan Kılıçaslan, vezikoüreteral reflüsü olan çocuklarda buradaki kapakçık mekanizmasının bozuk olduğunu söyledi. “Dolayısı ile idrar böbreğe doğru geri kaçar. Bunun sonucunda ciddi idrar yolu enfeksiyonları oluşur. Bu durum vakit kaybetmeden önlem alınması gereken bir sağlık problemidir” diyen Kılıçaslan, aksi takdirde böbreklerde kalıcı hasarlar bırakabileceğine önemle dikkat çekti.
Böbrek reflüsü olan çocukların genellikle daha az tuvalete gittiklerini belirten Doç. Dr. Kılıçaslan, çocuklarda sık sık az miktarda idrar yapma, kanlı ya da kokulu idrar, yüksek ateş, iştahsızlık, bel ve karın bölgesinde ağrı, bebeklerde huzursuzluk, gece altına ıslatma tansiyon yüksekliği, kabızlık ve idrar tahlilinde protein görülmesinin, başlıca belirtiler olduğunu söyledi. Çocuklarında bu belirtileri gören ebeveynlere derhal bir uzmana başvurmaları gerektiğini dikkatle dile getiren Kılıçaslan, tedavinin şart olduğunu söyledi.

Erken teşhiş önem teşkil ediyor
Böbrek reflüsünde, erken teşhisin ve müdahalenin çok önemli olduğunu ihmal edildiğinde çok büyük problemlere davetiye çıkaracağını belirten Kılıçaslan şu şekilde devam etti:
“Bunların başında ise böbreğin hasarlanması gelir. Vezikoüreteral reflü varlığında enfeksiyonlu idrar böbrek hasarı yapabilir. Bu da böbreğin çalışmasını bozar. Böbrek reflüsünün yol açtığı bir diğer sağlık sorunu ise yüksek tansiyondur. Böbreklerin işlevlerini yerine getirememesi durumunda böbrekte atıklar birikmeye başlar. Bu durum kan basıncını arttıracağından yüksek tansiyona yol açar. Böbrek reflüsünün neden olduğu yaralar böbreklerinin filtreleme işlevini yerine getirmemesine neden olur. Dolayısıyla zamanla veya bir anda böbrek yetmezliği gelişebilir.”

İdrar tahlili teşhisi kolaylaştırıyor
Kılıçaslan açıklamasının devamında, böbrek reflüsünün tanısında birçok farklı yöntemin kullanıldığından bahsetti. Çoğu zaman alınan idrar örneğinin laboratuvara gönderilerek analiz ettirildiği, böbrek ve mesane ultrasonu ile yapısal anormalliklere bakıldığı bilgisini veren Kılıçaslan, bir diğer tanı yönteminin ise çocuğun idrar yoluna kateter yerleştirilerek çekilecek ilaçlı film ile mesanenin röntgeninin çekilmesi olduğunu ifade etti. Buna ek olarak nükleer taramanın da yapılabileceğini söyleyen Kılıçaslan, “Enjekte edilen radyoaktif madde sayesinde böbreklerin fonksiyonları tespit edilebilir” dedi.

Tedavi aşamasında birçok faktör rol oynuyor
Son olarak hastalığın tedavi aşamasında birçok faktörün rol oynadığını bildiren Kılıçaslan, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Bunların başında hastanın yaşı, reflünün seviyesi ve varsa yol açtığı diğer hastalıklar, hastanın işeme alışkanlıklarıdır. İlk aşamada idrar yolu enfeksiyonunun baskılanması ve böbreğe sıçramasının engellenmesi amacıyla antibiyotik verilir. Tedavide kullanılan bir diğer yöntem ise cerrahidir. Mesaneden böbreğe idrarın kaçışını engellemek; üretirin ve böbreğin genişlemesini engellemek amacıyla mesane ve üretir arasındaki kapakçıktaki sorunlar çözülür. Sonuç olarak idrarın sadece tek bir yönde böbrekten mesaneye doğru akışı sağlanmış olur.”
 
 

YORUMLAR

  • 0 Yorum