Sempozyumun açılış konuşmasında farklı bir yol izlenilmesi gerektiğini söyleyen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Türkiye’de şehircilik, kentsel politika ve yerel yönetimlere dair uygulamalar son 15 yılda zarar gördü. Yerel yönetimlerin yetkisi altındaki plan yapma, kentsel dönüşüm, kamulaştırma gibi süreçlere yapılan merkezi müdahaleler, bu zararın başlıca sebeplerini oluşturdu. Bizler, başta ülkemizdeki büyükşehirler olmak üzere, diğer tüm kentsel alanlarda uygulanan mevcut yaklaşımlardan farklı bir yol izlemeliyiz. Çünkü mevcut kentleşme ve şehircilik anlayışı, geçmiş dönemlerden çok daha yıkıcı bir süreci beraberinde getirdi. Mevcut durum insan ve diğer tüm canlıların doğasını, yaşam alanlarını ve geleceğimizi yok ediyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi, tüm canlılar için adil bir yaşamı savunan bir yönde ilerlemek ve mevcut uygulamaları İzmir’den başlatarak değiştirmek için çalışmalarını yürütüyor. İzmir için stratejik planımızı bu çerçevede hazırlıyoruz” şeklinde konuştu.
 
“ALGIYI DEĞİŞTİRECEĞİZ”
 
Yeşil altyapıyı, bir çevre projesi veya tekil bir park bahçe meselesi gibi görmediklerini söyleyen Soyer, “Biz İzmir’i yeniden doğu ve batı arasındaki ilişkiyi kuran bir kalp olarak konumlandırıyor ve Akdeniz çanağı ile doğuyu yeniden harekete geçirecek, iki bölgeyi birbirine bağlayacak bir dünya kenti olarak görüyoruz. Ülkemizde “altyapı”dan anlaşılan genellikle, yolların yapılması veya fen işleriyle ilgili faaliyetlerdir. Ancak stratejik hedeflerimiz içinde yer alan “yeşil altyapı” kavramı ile bu algıyı değiştirmeyi düşünüyoruz. Yol ve barınma ne kadar temel bir altyapı ihtiyacı ise, bir şehrin yeşil alanlara kavuşması, nefes alabilmesi, havasının temiz olması da, bu şehrin en temel altyapı önceliklerinden. ‘Yol medeniyettir’ şeklindeki yaklaşımların doğa tahribatı şeklindeki uygulamalara dönüştüğünü ne yazık ki olumsuz bir şekilde deneyimledik. Bu nedenle ulaşımda temel perspektifimiz, raylı sistemi mümkün olduğunca yaygınlaştırmak. Bu hem ekolojik, hem de belediyenin öz kaynaklarının daha tasarruflu harcanmasını sağlayacak bir çözüm” dedi.
 
Herkesin belediye başkanı olacağını söyleyen Soyer, “Bize oy verenlerin değil flamingoların, toprağın ve denizin de belediye başkanı olacağım. Biz, İzmir’de yalnızca farklı görüş ve düşüncelerdeki insanların uyum içinde yaşadığı bir kent iklimini değil; aynı zamanda insanların diğer canlılarla, havayla, suyla, iklimle barışık bir hayat sürdüğü bir yaşamı tahayyül ediyoruz. Bu nedenle, İzmir’in doğayla uyumlu ve dünyanın örnek alacağı bir kent olması gibi bir hedefle yola çıkıyoruz. Doğayla ve birbirimizle uyum için bir yaşamı esas alan yönetim anlayışının İzmir’le birlikte bütün ülkemize ilham vermesini ümit ediyorum” diye konuştu.
 
Etkinliğe İzmir’deki yerel yönetim temsilcileri, ilçe belediye başkanları, akademisyenler ve çok sayıda vatandaş katıldı.

Haber: Berna Vatansever