Demirkol konuşmasını yaparken, Türkiye’nin 2020 yılına girerken kısa vadede 160 milyar dolar borcunun olduğunu hatırlattı. 20 milyar dolar cari açığın geleceğini aktaran Demirkol, Türkiye ekonomisinin tüketime dayalı büyüyen bir ekonomi olduğunu vurguladı. Türkiye’nin katma değer üreten bir ülke olmasının en büyük arzusu olduğunu dile getiren Demirkol, 251 trilyon dolarlık küresel borca karşılık seneye 180 milyar dolarlık bir borcun olduğunu açıkladı. 3 Aralık 2020’ye kadar bu borcun ödenmesi gerektiğini aktaran Demirkol, büyüme rakamları ve enflasyon rakamlarına bakıldığında Türkiye ekonomisinin 2019’u 0,5 olarak kapatacağını ve yılsonu enflasyonun 10.52 olacağını bildirdi. Bu rakamın 11’e çıkacağını öngördüğünü belirten Demirkol, Türkiye’nin ne yazık ki seneyi cari fazla vererek kapattığını, işsizliğin arttığını vurguladı. Bugün Türkiye ekonomisinin yüzde beş büyüme hedefi ile çıktığını ve şu an oranın yüzde üç civarında olduğu bilgisini paylaşan Demirkol, üretilenden fazla tüketilen için cari açık olduğunu önemle belirtti. İthalatın yüzde 15 daraldığını da cümlelerine ekleyen Demirkol, “Eksi büyümeden artı büyümeye geçtik” diyerek, kurunda artmasından dolayı cari açığın kapandığının altını çizdi. “Türkiye’de kriz yok. Hayal etmeyen insan çok” diyen Demirkol, sanayi ve tarıma dayalı büyümek zorunda olunduğunu, 2020 5 Nisan’da Galaport’un açılacağını ve bunun Türkiye için önemli şans olduğunu dile getirdi. Galaport’un, turizme de katkı sağlayacağını aktaran Demirkol, “Gelecek sene sadece İstanbul’a yıllık bazda milyar dolarlık bir sermaye girişi bekliyoruz. Yapay zekâya önem vermek gerekiyor” diye konuştu.
“TÜRK TOPLUMU KISA VADEDE DÜŞÜNÜYOR”
Demirkol, Türk toplumunun kısa vadede düşünen bir toplum olduğunu ve kısa vadede düşünüldüğü için anlık tepkilerden reaksiyon gösterildiğini belirterek şu şekilde konuştu:
“Özellikle 2008 küresel finans krizi Mortgage krizinde Türkiye’ye 400 milyar dolar civarında para geldi. Bu paranın büyük bir kısmı borsaya diğer taraftan da gayrimenkul ve AVM’lere gitti. Bu küresel çaptaki krizden yararlanırken bir yandan da tüketime dayalı büyümeye devam ettik. Tarım ve sanayi şirketlerini ayırıyorum. Bu şirketler dışında Türkiye’de çoğu şirket 2008 2019 yılları arası ağırlıklı olarak parasını AVM ve inşaata yatırdı. 2020’ye girerken dezavantajlarımız Çin ve Euro bölgesi. Bugün 2020’de en çok konuşacağımız bölge özellikle Çin olacak. Bugün ABD ile Çin arasında 380 milyar dolarlık bir dış ticaret açığı var. 2030’da üreten bir ABD göreceğiz. Bugün 8,5 oranında cari fazla veren bir Almanya var. Her ay 38 milyar Euro kar ediyor. Ticaret savaşları var.”