Batı Anadolu Sanayici ve İş İnsanları Dernekleri Federasyonu (BASİFED) Yönetim Kurulu Başkanı Seda Kaya Ösen:
“Toplumsal cinsiyet eşitliğindeki dengesizlik, iş gücüne katılan kadınların azlığı, cam tavan uygulamaları, ötekileştirme, ayrımcılık, taciz, tecavüz, kadın cinayetleri, kız çocuklarının eğitimden mahrum bırakılması, kız çocuklarının erken yaşta evliliğe zorlanması gibi bu yakıcı sorun alanlarının hepsi ülkemizin temel sıkıntılarının arasında yer alırken bir 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü daha yaşıyoruz. Manzaramız böyle olunca haliyle bir kutlamadan çok mücadelenin yükseltilmesi gerektiğinin mesajlarının verildiği bir gün olarak değerlendirmek sanırım daha doğru bir yaklaşım olacaktır. Ülkemiz kadınlarının bir çok sorunu mevcut ve bunların çözülmesi bir yana her geçen gün bu sorunlar bilinçli olarak körükleniyor, göz ardı ediliyor ve olumsuz yönde gelişimi destekleniyor. Kadının eve hapsolması tüm bu sorunların temelini, çıkış noktasını oluşturuyor dersek sanırım hatalı bir tespit yapmamış oluruz. Kendi ayakları üzerinde duran, hayatın içinde var olan ve maddi bağımsızlığını elde etmiş bir kadın, kendi yolunu açma gücünü de öz benliğinde çok daha kolay bulabilmektedir.”
İzmir İş Kadınları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Betül Sezgin:
“8 Mart Dünya Kadınlar Günü, her yıl olduğu üzere bu yıl da ülkemizde toplumsal cinsiyet eşitliği vurgusu ile bir çok kesimin mesaj verdiği bir gün olarak yaşanıyor.
Özellikle iş yaşamında kadının daha fazla var olması, toplumsal cinsiyet eşitliğinde temel dayanak noktasını oluşturuyor. Bu amaçla Weps Kadının Güçlendirilmesi Prensipleri’ne imza koyan kurum, kuruluş anlamında Türkiye birinci sırada yer alırken, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) tarafından 2017 yılında yayınlanan raporda kadınların iş gücüne katılım oranının en düşük olduğu ülkenin Türkiye olması son derece manidar. 2017 rakamları temel alındığında kadınların iş gücüne katılım oranı Türkiye'de yüzde 33,6.”
İzmir Kadın Kuruluşları Birliği (İKKB) Yönetim Kurulu Başkanı Huriye Serter:
“Kadınların sadece bir gün değil yılın geri kalan bütün günlerinde hatırlanması ve saygı duyulması, sadece bizim ülkemizin değil aslında tüm dünyanın ihtiyacı olan bir tutum. Kadın ve erkeğin birbiri arasında ayrım yapmadan toplumsal düzende yer bulması hem iş dünyasında hem de günlük yaşantımızda çağdaşlık ve eşitlik ilkesini benimsememize neden olacaktır. Kadın hakları ve toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesine sahip çıkıldığı takdirde Mustafa Kemal Atatürk’ün bizlere hedef gösterdiği çağdaş medeniyetler seviyesine ulaşmada en önemli adımı atmış olacağız. Ülkemizdeki kadınların büyük problemleri bulunmaktadır”
Ege İş Kadınları Derneği (EGİKAD) Yönetim Kurulu Başkanı Duha Baran:
“Kadın erkek fırsat eşitliğini sağlayamadıkça; bireyler arası eşitlik kavramından asla bahsedemeyeceğiz. Kadınların yok sayıldığı, haklarının elinden alındığı bir sistemde verilmesi gereken ilk ve elzem mücadele kadın hakları mücadelesi olduğunu düşünüyoruz. Kadının yaşamın içinde olmadığı bir ülkenin her alanda topallaması kaçınılmaz. Kadının eve hapsedildiği bir toplumda ekonomi de, kültür üretiminde, sanatsal faaliyetlerde ve iş yaşamı da her zaman topallaması son derece doğaldır.
15 yaş ve üzeri 61 milyon nüfusa sahip ülkemizde 32 milyonluk iş gücü olması, 11 milyon 500 bin kadının tek başına ev içi tüm sorumlulukları üstlenmesi sebebiyle iş yaşamına dahil olamaması bu ülkenin temel sorunlarının başında geliyor.”
“İş hayatında kadın yıldırılmamalı”
İzmir’de faaliyet gösteren çeşitli sivil toplum kuruluşlarının kadın başkanları, 8 Mart Dünya Kadınlar günü sebebiyle birer açıklama yaparak kadın sorunlarına dikkat çekti. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nün ülkemizde kutlanmaktan uzak olduğunu ve kadınların yaşadığı sorunlar nedeniyle farkındalık ve mücadele günü olarak değerlendirilmesi gerektiğini söyleyen BASİFED, İKKB, İZİKAD, EGİKAD ve KESİAD’ın kadın başkanları ”8 Mart’da sadece kutlama yeterli değil, mücadele ve farkındalık şart” dedi.
06 Mart 2020 - 08:48
YORUMLAR