İZSİAD üyelerinin yoğun katılım gösterdiği toplantıda bir sunum yapan İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Rektörü Prof. Yusuf Baran, hem İYTE’nin yürüttüğü çalışmaları hem de İzmir’in avantaj ve öne çıkan yönlerini anlattı.
  Toplantının açılışında konuşan İZSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Küçükkurt, “İş dünyası ve sanayi sektörünün akademi ile ilişkisini geliştirilmesi gerekiyor. Bu konuda İYTE İzmir için büyük bir şans. İYTE’nin değerli Rektörü Prof. Yusuf Baran’ın vizyonunu ve hedeflerini tüm İZSİAD üyelerimizin dinlemesi için bu toplantıyı organize ettik. Katılımından dolayı rektörümüze teşekkür ediyoruz” dedi.
 
“İYTE sizindir”
 
İYTE’nin kuruluşundan beri araştırma ve sanayi işbirliği misyonu olduğunu söyleyen Baran, “Üniversite sanayi işbirliği her zaman dillendiriliyor. Ancak bunu tam manasıyla başarabildiğimizi söyleyemeyiz. Bu sebeple İYTE olarak sanayici ve iş dünyası ile işbirliğine büyük önem veriyoruz. İYTE sizindir, gelin, talep edin, isteyen, İYTE her zaman yanınızdadır” dedi. 2 buçuk yılda üniversite sanayi iş birliği çalışmalarının yüzde 286, bütçelerinin ise yüzde 340 arttığına dikkat çeken Baran, “Sanayinin öz kaynakları ile yapılan proje sayımız yüzde 400 arttı. Uluslararası patent sayımız yüzde 1300, ulusal patent sayımız yüzde 225 arttı. Teknoparkı 906 milyon TL ciro ile devraldık ve  şuan ciro 1 milyar 770 milyon TL oldu” dedi.
     
“İzmir inovasyon ve girişimcilik kenti olmak durumunda”
 
İzmir’in sanayisinin dünyanın büyük sanayi başkentleriyle rekabet edebilmesi için üniversitelerle işbirliği yapmak mecburiyetinde olduğunu vurgulayan İYTE Rektörü Prof. Baran, “2030 yılına kadar şuan dünyanın en büyük 500 şirketinin yüzde 40’ının bu listeden çıkacağı ifade ediliyor. Bilişime, teknolojiye, yatırıma yatırım yapmayan şirketler silinecek. Bunun için de sanayici akademi ile işbirliği yapmak durumunda” dedi.
Ankara’nın siyaset, İstanbul’un ticaret ile ön plana çıktığını ancak İzmir’in sadece deniz, kum, güneş ile anıldığını söyleyen Baran, “İzmir’in üstlenmesi gereken bir rol var, İzmir inovasyon ve girişimcilik kenti olmalı. İzmir’i gözle görülmeyen, katma değeri çok yüksek ürünlerin ihraç edildiği bir kente dönüştürebiliriz. İzmir’e iki güneş yakışır, biri inovasyon, diğeri girişimcilik. Z kuşağının zeki gençlerinin, bu kentte deniz kenarında laptopunda yazdığı yazılımı ABD’ye satabileceği bir iklimi ve ortamı yaratmak zorundayız. Bu da sanayi akademi işbirliği ile olur” diye konuştu.