Birçok sağlık probleminin önleyicisi olan su, bel ve karın bölgesindeki yağlar için de çare niteliği taşıyor. Diyet Uzmanı Özcan, vücutta yeteri kadar su olmadığında beynin yağ yakımını durdurarak yağları depoladığını dile getirdi. Bunun nedenini ise yağ yakımı sonunda oluşan atık maddeyi, yeterince su olmadığı için vücuttan uzaklaştıramamasına bağlayan Özcan, su tüketiminin yağ yakımı ve kilo verme sürecinde çok önemli olduğuna dikkat çekti. Özcan, her bireyin içmesi gereken su miktarının ise farklı olduğunun altını çizerek, “Bunun kolay bir hesabı var, kilonuzu 30 ile çarpın, çıkan rakam günlük içmeniz gereken su miktarıdır. Örneğin 50 kilo iseniz bin 500 mililitre su içmelisiniz” diye konuştu.
Özcan, uyarıları esnasında kişilere şekeri hayatlarından çıkarma tavsiyesinde bulundu. Şeker içeren besinler tüketildiğinde kan şekerinin hızla yükseldiğini ve yine hızla düştüğünü kaydeden Özcan, bunun da vücutta ani acıkmaya ve daha fazla yemek yenilmesine sebep olduğunu bildirdi. Dolayısıyla şeker tüketiminden mutlaka kaçınılması gerektiğinin altını çizen Özcan, dikkat edilmesi gerekn başka bir önemli noktanın da gizli şekerler olduğunu söyledi ve şu şekilde konuştu:
“Çayınıza hiç şeker atmıyor olabilirsiniz ki bu sağlığınız için çok önemli bir alışkanlık. Ancak dışardan satın aldığınız paketli ürünlerin içinde yer alan şeker miktarına da dikkat ediyor musunuz? Her paketli ürünün etiketini mutlaka okuyun, aksi halde vücudunuza fazla şeker almış olursunuz. Bunun sonucunda siz fark etmeden tükettiğiniz şeker nedeniyle karın ve bel çevrenizdeki yağlanma artmaya başlar.”
Karın ve bel çevresindeki yağlanmayı azaltmak için protein ve lif ağırlıklı beslenmenin tercih edilmesi gerektiğini vurgulayan Özcan, protein ve lif içeren besinlerin kan şekeri seviyesini düzenleyerek daha uzun süre tok tuttuğunu kaydetti. Dolayısıyla kahvaltıda mutlaka iyi protein kaynağı olan peyni ve yumurtaya yer verilmesi gerektiğini dile getiren Özcan, börek, poğaça gibi unlu gıdalardan, şekerli besinlerden uzak durulması gerektiği uyarısında bulundu. Öğlen yemeğinde yine protein ağırlıklı et, tavuk, balık veya baklagil yemeklerinin tercih edilebileceğini belirten Özcan, yanında bol lif kaynağı karışık yeşil salatanın da eşlik edebileceğini bildirdi. Özcan, akşam yemeklerinde ise daha çok sebze ağırlıklı yemekler ve yoğurt tüketilmesi tesviyesinde bulundu.
Beslenme ve Diyet Uzmanı Özcan, vitamin, mineral ve lif açısından çok zengin olsalar da meyvelerde früktoz, yani meyve şekerinin de bulunduğunu unutmamak gerektiğini söyleyerek, bu nedenle meyvenin sınırsız tüketilebilecek bir besin olmadığı uyarısında bulundu. Kişilerin porsiyonları dikkat etmedikleri takdirde, tüketilen şekerin miktarı arttığı için karın ve bel çevresinde yağlanmanın yanı sıra karaciğer yağlanmasının da oluşabildiğini ifade eden Özcan, günde ortalama 3-4 porsiyondan fazla meyve tüketilmemesine özen gösterilmesi gerektiğinin altını çizdi. Orta boy elma ya da armutun bir porsiyon olduğu bilgisini paylaşan Özcan, “İki incir, 15 adet üzüm, bir adet kivi, orta boy yarım nar da bir porsiyon meyveye eşdeğerdir. Ayrıca meyveyi bir tabak dolusu değil, gün içinde bölerek ara öğünlerde tüketin” diye konuştu.
Beslenme ve Diyet Uzmanı Özcan, karın ve bel bölgesinden kurtulmak için verdiği tavsiyelerinin sonunda yemekten sonra yürüyüş yapılması gerektiğinin önemli olduğuna dikkat çekti. Kişilerin günlük ortalama kaç adım attığını hesaplamasında fayda olduğunu söyleyen Özcan, yürüyüşün kan şekeri seviyesi kontrolü için çok önemli olduğunu kaydetti. Özellikle öğlen yemeklerinden sonra yapılacak 15-20 dakika gibi kısa yürüyüşlerin vücuttaki insülin seviyesini dengelediği için karında yağ oluşumunu önleyeceğini bildiren Özcan, bunun yanı sıra yemekten sonra ağırlık çökmesi, uyku gelmesi veya halsizlik hissi şikayetleri de hafifleteceğine dikkat çekti.