Doktor Tarhan, açıklamalarında Batı medeniyetinin “haz eşittir mutluluk” yaklaşımına dikkat çekti. Haz peşinde değil de anlam peşinde koşmanın bir anlam ifade ettiğini bilimsel çalışmalar doğrultusunda ortaya konulmuş bir sonuç olduğunu bildiren Tarhan, mutluluğu amaç olarak seçen kişinin mutluluğu kaçırdığına vurgu yaptı. Mutluluğun, hayata anlam katma hedefi olarak kullanıldığında, kendiliğinden geleceğini ifade eden Tarhan, pozitif duygulara sahip olmanın, kişinin iyi akış duygusuna sahip olmasının çok önemli olduğunu belirtti. İnsanların hayatlarında pozitif olmanın kural olması gerektiğini vurgulayan Tarhan, negatifliğin arada bir olması gerektiğini söyledi. Pozitif Psikoloji Hareketi’nin kurucularından Martin Seligman’ın PERMA Modeli’nde sunulan üçüncü adımının, insanlarla pozitif ilişkiler kurmayı gösterdiğinin bilgisini paylaşan Tarhan, “İnsanlarla iyi ilişkiler kurduğunuzda pozitif bir ortam oluştuğu için kişi daha çok mutlu oluyor. Ve kendisini büyük bir anlamın parçası olarak hissediyor. Mutluluk parfüm gibidir, bulaşır, başkasının üzerine siner. Mutluluğu bizim bireysel olarak taşımamız gerekiyor. Toplumsal mutluluk için de buna inanan insanların çok olması lazım” diye konuştu.
Mutluluk ile ilgili ilk kongrenin 2010 yılında yapıldığını ve ortaya çıkışının ABD’de varlık seviyesinin artmasına karşın mutluluk seviyesinin artmaması olduğunu açıklayan Tarhan, yapılan çalışmalar sonucunda da bir bilim alanı olarak ortaya çıktığını bildirdi. Bu bilime “Mutluluk Bilimi” denildiğini belirten Tarhan, “Baktığımız zaman bizim değerler sisteminde olan ifadeleri bizim Anadolu irfanımızdan alarak bilim olarak ortaya koymuşlardı. Adına da Pozitif Psikoloji dediler” şeklinde konuştu.
Konuşması esnasında ABD örneğini veren Tarhan, şu an ABD’deki insanların mutluluğu öğrenmek için Tibet’e gittikleri bilgisini verdi. Mevlana’nın “Para madde gibi unsurlar insanın içinde olmasın, cebinde olsun” sözünü alıntılayan Doktor Tarhan, “Biz de bunu yapabilirsek bu çağın modeli bu olmalı” dedi. Başkalarına faydalı olan mutluluğun modelini öğrenilmesi gerektiğini, Anadolu’da aslında olan bir kültürü, batının bilimsel metotlarla anlattığını vurgulayan Tarhan, “Çünkü buna herkesin ihtiyacı var. Mutlu olabilmeyi herkes ister, ailede biri mutsuzken diğerleri rahat rahat oturabilir mi? Bencilce bir mutluluk insanları etkilemiyor. Çocuklar nasıl mutlu olur? Toplum nasıl mutlu olur? Toplumu düşünerek bunu yapmamız lazım. Anne baba bu konuda aileye pozitif örnek olmalı” diye açıkladı.