Yaz Konserleri kapsamında onu izlerken insan ister istemez “Her şey değişiyor, bir tek Ajda Pekkan aynı kalıyor'' yorumunu yapıyor.
Ajda Pekkan ile tanışıklığımız 70 li yılların ortalarına denk geliyor. İzmir Fuarı’nda Zeki Müren’li Manolya Bahçesi’nde sahne alıyor. “Diskotek” o günlerin tek müzik dergisi. Bugünün “Roll Life”ı gibi. Henüz o meşhur “Hey” yok ortada. İzmir’den yazı ve röportaj gönderiyorum dergiye. Gönderdiklerim dergide kapak olmuş ya da önemli bir yer bulmuşsa değmeyin keyfime.
Her gece Manolya’da sanatçılarla sohbet ediyoruz ama çevremizde onlarca gazeteci. Çoğu da İstanbul’dan fuara gelip Efes Oteli’ni mekan tutanlar. Bir atlatma haber yapmak gerek. O sırada Ajda’nın yurt dışında bir konseri olacağı söylentileri var ortada. Bu konuda detaylı bilgi alabilsem ne güzel atlatma olur. Ama sanatçıyı yalnız yakalamak mümkün değil.
Kulisteki odasını gözledim birkaç gece. Hizmetkarlar giriyor. Zeki Müren giriyor. Arada sırada Fikret Şenes- ki çoğu şarkı sözünde imzası vardır- giriyor. Kuaförü giriyor. Yardımcısı zaten odada. Ama hep programından yarım saat kadar önce bir garson giriyor,içki ve meyva ile.
Ajda’ya servis yapan garsonun her akşam değiştiğini gözlemledim ve hain planı kurdum. O gece görevli garsonu bir kenara çektim, cebine birkaç kuruş koyup elindeki tepsiyi alarak garson kılığında süzüldüm odasına. Süperstar bornozuyla makyajını tazeliyor Bir yandan da saçları yapılıyor. Getirdiğim meyvayı beğenmedi. Ben hemen “Başka getireyim efendim”deyince acıdı galiba bana. Zaten Ajda da anormal bir acıma hissi vardır hatta bu nedenle bazen acınacak durumlara düşmüştür. “Yok gerek yok. Sahneden inince getirirsin yine” dedi ve ekledi “Bahçe nasıl?”. “Çok kalabalık.Yedi binin üzerinde izleyici var”dedim. Ve patlattım sorumu. “Fuar sonrası yurt dışına mı gidiyorsunuz?”. “Aman”dedi ve devam etti “Basın duymasın. Büyük bir basın toplantısıyla herkese aynı anda duyuracağım. Yunanistan’a Apollonia Müzik Festivali’ne gidiyorum. Parçanın adı Özleyiş. Bestecisi Selçuk Başar”. Ve tüm detayları bülbül gibi şakıdı. Ertesi gün atlatma haber THY Kargo ile İstanbul’daydı ve Çarşamba günü de derginin kapağını süslüyordu. Türkiye’de bomba gibi patladı haberim. Bu haberden en büyük zararı büyük gazetelerin magazin muhabirleri gördü,az zılgıt yemediler şeflerinden.
Ajda Pekkan şarkıcılığa 16 yaşlarında başlamış. Bugün 73 yaşında. Kendisini bu yol için teşvik eden kardeşi Semiramis. Semiramis gazetede gördüğü “Kabiliyetli sesi güzel gençlerin Çatı Kulüp’e müracaatları rica olunur” şeklindeki ilana Ajda’nın adına başvuruyor. İlham Gencer sanatçıyı arayıp kulüp kadrosuna dahil ediyor.
Şöhrete giden yol klasik. Anne baba ayrı. Orada burada şarkı söylüyor ama bir şey olamıyor. Çare çıplak fotoğraflar. Film artistliği. Sinema ve fotoğraflarla tanınınca Maksim kadrosunda kendine yer buluyor. İlk plağı 1965 yılında yaptığı “Her Yerde Kar Var”.Yurt dışında başta Olimpia olmak üzere birçok konseri var. Tabii Eurovision macerası da. 1980 de yapılan yarışmada seslendirdiği Şanar Yurdatapan-Atilla Özdemiroğlu yapıtı “Aman Petrol” şarkısı bugün yarışmaya katılsa kesin uzak ara birinci olurdu.
Kariyeri nerdeyse Türk Pop Müziği ile yaşıt olan sanatçı yaptığı plak,CD lerde 400 ü aşkın şarkı seslendirmiş. Bu bir rekordur. Kendisine “Süperstar” lakabını Erol Simavi takmıştır.
Ajda’nın özel merakları arasında teknoloji geliyor. Eee estetikten hiç bahsetmedin diyenlere bilineni niye yazayım ki.
O bir 'Superstar'
Gazeteci Yazar Prof. Dr. Erkan Sevinç, 'Dinlediğin Müziği Söyle' yazı dizisinde bu kez Ajda Pekkan'a yer verdi. Pekkan ile tanışıklıklarının 70'li yılların ortalarına denk geldiğini söyleyen Sevinç, "Pekkan'a 'Süperstar' lakabını Erol Simavi takmıştır" dedi.
17 Ağustos 2019 - 11:53
YORUMLAR