Topluma yönelik politikaların son derece hassas bir teraziye sahip olması gerektiğini vurgulayan Rektör Hotar, bu noktadaki kurumsal çalışmalara ve işbirliklerine dikkat çekti.
Türkiye ekonomisinin son yıllarda ciddi mesafe kat ettiğini vurgulayan; iktisadi hayatı oluşturan dinamiklerinin de aktif ve eşgüdümlü olarak çalıştığını ifade eden Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, ortaya çıkan kazanımların paylaşılması ve refahın yaygınlaştırılması noktasında yeni modellerin ve kurumsal yapıların ön plana çıkması gerektiğini söyledi.
Cumhurbaşkanlığı Sosyal Politikalar Kurulu Başkan Vekili ve Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Prof. Dr. Vedat Bilgin’in daveti üzerine Ankara’ya giden ve burada ‘Türkiye’nin Sosyal Politika Raporu-2020’ başlıklı bir sunum yapan Rektör Hotar, Türkiye’nin 2023, 2053 ve 2071 Vizyonlarında öngörülen toplumsal refah kavramına ilişkin bilimsel önerileri paylaştı.
Toplantıda konuşan Rektör Hotar, “Modern toplumlarda demokrasi, adalet ve sosyal barışa yönelik politika ve kurumların oluşturulması büyük önem taşır. Bunun temel sebebi, medeniyet kavramının aklın, vicdanın ve bilimin ışığında şekillenmesi ve gelişmesidir. Bu gerçeklik, olmadan uzlaşma sağlanamaz başarıya da ulaşılamaz. Dolayısıyla toplumsal dokuyu muhafaza ederek ona katkı sağlayacak yeni yapılar oluşturmak ve sürekli kendini geliştirmek, çağdaş devletlerin ana hedeflerinden birisini teşkil eder” dedi. Türkiye’nin son yıllarda bu noktalarda ciddi mesafe kat ettiğini vurgulayan Rektör Hotar, “Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından ortaya koyulan Türkiye’nin 2023, 2053 ve 2071 hedefleri, refahın paylaşılması noktasında hepimize ışık tuttu. Biz de buradan aldığımız ilhamla ülkemizin aydınlık geleceğine yönelik bir takım öneriler oluşturduk” diye konuştu.
SOSYAL BAŞARI HAKKANİYETLE PERÇİNLENMELİ
Türkiye’nin bölgesel aktör değil küresel güç olma yolunda emin adımlarla ilerlediğini kaydeden Rektör Hotar, “İktisadi hayatta yakaladığımız bu başarıları hakkaniyet ölçüsünde perçinlemek için toplumsal dokumuza ve kimliğimize uygun sosyal politikalar üretmemiz gerekir. Bu durum, kendini sürekli güncel tutan; adil ve eşitlikçi yaklaşımları içermelidir. Biz de buradan hareketle ‘ülkemiz adına nasıl bir bilimsel çalışma yapabiliriz?’ diyerek uzun soluklu bir araştırma içine girdik. Bilimsel toplantıların, fikir paylaşımlarının ardından titizlikle hazırladığımız bu rapor ortaya çıktı. Burada aileden eğitime; istihdamdan sağlığa kadar birçok başat konuyu irdeledik. Vardığımız sonuç itibariyle üç nokta ön plana çıktı. Bunlar sırasıyla mevcut sosyal politikalarla elde edilen kazanımların yaygınlaştırılması; kamu ve özerk kurumlar arasında koordinasyonun geliştirilmesi; eğitim ve öğretim yoluyla adalet, hakkaniyet ve paylaşım içeren tutumların benimsenmesi fikirleri oldu” ifadesinde bulundu.
TERAZİ HASSAS OLMALI
Sunumunda iktisadi kazanımların anlam bulmasının hoşgörü ve uzlaşma zeminin varlığı ile mümkün olabileceğini vurgulayan Rektör Hotar, “Bakınız, sosyal politikalarda esas mesele terazinin hassas şekilde çalışmasına ilişkindir. Diğer bir ifade ile işin özü, dengenin sağlanması; ortak noktanın bulunmasına bağlıdır. İster çalışan ister işveren olsun; ister zengin ister maddi durumu yetersiz olsun; ister genç ister yaşlı olsun, herkesin istifade edeceği ya da ulaşacağı bir refah toplumundan söz etmeliyiz. Ülkemiz bu konuda gerçekten takdir edilecek ve uluslararası alanda örnek olacak aşamalar kat etti. Aziz milletimiz, zaten dayanışma ve yardımlaşma konusunda her zaman ilham kaynağı olmuştur. Devletimizin politikası da elbette bu maneviyat üzerine inşa edilmiştir ancak politika üretmek, hiç bitmeyen ya da bitmemesi gereken bir süreçtir. O yüzden, bizim bu çalışmadaki önerilerimiz, öncelikle devlet kurumlarımızın iştigal alanlarının geliştirilmesine yönelik olmuştur” diye konuştu.
“DAHA İYİSİNİ BİRLİKTE YAPMALIYIZ”
Türkiye’nin demografik yapısı içinde kişilerin hak ve hürriyetlerinin korunmasının önemli olduğuna işaret eden Rektör Hotar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Devletimiz bu konuda olağanüstü hassasiyet gösteriyor. Daha iyisini yapmak ise hepimizin elinde… Kadın, engelli, yaşlı ve çocuklarımıza yönelik hizmetlerin geliştirilmesi; bunlara yönelik risklerin ortadan kaldırılması en önemli konu başlıklarıdır. Bu noktadaki önerimiz, bakanlık ile taşra teşkilatı düzeyinde bir takım yapılanmaların planlanması ve buradaki sosyal politikaların izlenebilmesi adına da Ulusal Gözlemevi’nin kurulmasıdır. Üretim kabiliyetini artırmak, nitelikli insan kaynakları yetiştirmek, yenilikçi yaklaşımları ele almak, girişimleri desteklemek güzeldir. Ancak buradan elde edilen kazanım, o toplumun geneline ulaşmıyorsa orada eksiklik var demektir. Devletimiz elde edilen refahın paylaşılmasında olağanüstü kararlılık gösteriyor. Bilim dünyası olarak bizler de yeni metotlarla sürecin sağlıklı, hızlı ve etkili şekilde yürütülebileceğini düşünüyoruz. Bu raporu da o yüzden hazırladık ve paylaştık. Tabi ki bu konudaki son kararı, devletimizin yetkili organları ve devlet büyüklerimiz verecektir. Bu vesileyle rapordu emeği geçen mesai arkadaşlarıma, bizleri misafir eden başta Cumhurbaşkanlığı Sosyal Politikalar Kurulu Başkan Vekili Prof. Dr. Vedat Bilgin hocamız olmak üzere kurul üyelerine, teşekkür ediyorum.”
REKTÖR HOTAR: “SOSYAL POLİTİKANIN TERAZİSİ HASSAS OLMALI
Cumhurbaşkanlığı Sosyal Politikalar Kurulu’nun daveti üzerine Ankara’ya giden ve kurul toplantısına katılan Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, Türkiye’nin iktisadi hayatta yakaladığı başarıyı pekiştirmesinde sosyal politikalara yönelik yeni ve güncel yaklaşımları değerlendirmesinin önemli olduğunu söyledi.
24 Temmuz 2020 - 10:20
YORUMLAR