Robotik cerrahinin vücuda büyük kesi uygulanmadan ameliyat yapılmasına imkân tanıyan bir yöntem olduğunu söyleyen Prof. Dr. Sılay, “ameliyat bölgesinde açılan küçük deliklerden özel enstrümanlar yerleştirildikten sonra cerrah, hastadan 3-4 metre ileride bulunan bir kontrol ünitesi yardımıyla ameliyatı gerçekleştirebilmektedir. Ameliyatta robotik teknoloji uygulandığı için en küçük bir titreme olmaksızın yüksek hassasiyetle dokular üzerinde çalışılabilmektedir” dedi.

Robotik cerrahinin çocuklarda kullanılmasının pek çok avantajı bulunduğunu belirten Prof. Dr. Sılay, “Avrupa Çocuk Ürolojisi kılavuzlarında da bildirildiği üzere, robotik cerrahi sayesinde çocuk hastaların ameliyat sonrası ağrıları daha az olur ve hastanede yatış süresi kısalır. Hastalar en fazla 1 ya da 2 gün içerisinde taburcu edilebilirler. Açık cerrahi sonrası çocukların ortalama 3 ila 7 gün arasında kalması gerekebilir” diye konuştu.

Cerrahi robotları sayesinde ameliyat sonrasında görülebilen ve istenmeyen kanama gibi bazı komplikasyonların anlamlı olarak azaldığını aktaran Prof. Dr. Sılay, robotik cerrahinin bir diğer avantajının ise kozmetik görünüm ile ilgili olduğunu açıkladı. Açık cerrahide böğür veya kasık bölgesine 5-6 cm’lik kesi ile gerçekleştirilen ameliyatların, robotik cerrahide milimetrik delikler sayesinde gerçekleştirilebilmekte olduğunu dile getiren Prof. Dr. Sılay, bu sayede ciltte ameliyat sonrası izlenen ameliyat izi görüntüsü çok az olmakta ya da hiç görülmemekte olduğunu ifade etti.

Prof. Dr. Sılay, ameliyat sırasında anatomik dokuların daha net bir şekilde izlenebildiğini ve 3 boyutlu bir şekilde görüntülenebildiğini belirten Prof. Dr. Sılay, “Robotik cerrahi bu sayede hastaya olduğu kadar ameliyatı yapan cerraha da büyük kolaylıklar sağlar. Ayrıca açık cerrahi veya laparoskopide belli bir açıya kadar aletlerde bükülme sağlanabilirken, robotik cerrahide manevra kabiliyeti çok daha üstün olmaktadır. Bu sayede dokulara atılan dikişler en doğru şekilde uygulanmaktadır” dedi.

Her yaş grubunda çocuklara robotik cerrahi uygulanabileceğini bildiren Prof. Dr. Sılay ifadelerine şu şekilde devam etti.
“Öte yandan hastalıkların tetkik ve teşhis sürecine bakıldığında genellikle 3 ay ve üzerindeki tüm çocuklarda robotik cerrahi yapılmaktadır. Çocuklarda laparoskopinin uygulanabildiği her ameliyat aslında robotik cerrahi yöntemiyle de uygulanabilir. Çocuklarda robotik cerrahideki tüm uygulamalar çocuk ürologları için bir referans kaynağı olan Avrupa Çocuk Ürolojisi Kılavuzları’nda yer almaktadır. Bu ameliyatların en sık uygulandığı durum ‘Böbrek çıkış darlığı’ (üreteropelvik bileşke darlığı, UPJ darlığı) olarak adlandırılan ve genellikle anne karnında iken bebeklerin böbreklerinde genişleme tespit edilen tablolardır. İkinci en sıklıkta uygulandığı durum ise ‘Vezikoüreteral reflü’ (mesaneden böbreğe idrar kaçışının olduğu ve idrar yolu enfeksiyonları, böbrek hasarı ve böbrek yetmezliğine yol açabilen bir hastalık) cerrahisidir.”