Rusya Ukrayna Savaşı, şimdi de İsrail-Hamas Savaşı’nın ruh sağlığını olumsuz etkilediğini belirten uzmanlar, savaşa maruz kalınmasa bile uzaktan etkisinin hissedildiğini söylüyor. İkincil travmatik stresin insani duygu olduğunu dile getiren Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Feneryolu Tıp Merkezi Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, “Bu haberler yüzünden stresli olabiliriz. Ruh sağlığı ve beden sağlığımızı olumsuz etkiler. Olayları siyaset penceresinden değil de insanlık penceresinden yorumlamalı, nefret söylemlerinden kaçınmalıyız” diye konuştu.
Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, savaşın dünyanın ve ülkemizin güvenilir, insanların sevgi dolu olduğuna dair inancı sarsarak uzun vadede travma sonrası stres bozukluğu gibi psikiyatrik tanılara, kişilerarası ilişkilerde ciddi bozulmalara sebep olduğunu kaydetti. “Savaş bölgesinde olmasak dahi, o bölgede yaşayan yakınlarımızın olması, uzaktan haberleri takip ediyor olmak bile travmatik stres yaratabilir. Buna ikincil travmatik stres denir” diye konuşan Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, “Direkt savaşa maruz kalmasak da uzaktan etkisini hissederiz. Gün içinde sebepsiz huzursuzluk, tetikte olma hali, agresyon, öfke kontrol güçlükleri, uykuda bozulma, iştahta bozulma, hayatı sorgulama, anlamsızlık içinde olma hali, hayattan zevk alamama gibi belirtiler görülebilir. İkincil travmatik stres bir yandan da insanidir. Bu haberler karşısında elbette stresli hissedebiliriz. Ancak bunun ölçüsü ruh sağlığı ve beraberinde beden sağlığımızı olumsuz etkiler” dedi.
Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, savaş haberlerinin getirdiği stres ile başa çıkmak için önce tetikleyicinin ne olduğunu bulmak gerektiğini kaydederek, şöyle devam etti; “En büyük tetikleyici sürekli ve doğruluğundan emin olmadığımız savaş haberlerine maruz kalmak. Dijital çağda haberlere ulaşmak hem çok kolay hem de çok zor. Cep telefonlarımızda sürekli haber akışı var ama bu haberlerin doğruluk değeri belli olmuyor. Medya, manipülasyon aracı olarak kullanılabiliyor, bazen de terör aracı haline geliyor ve maalesef insanların kutuplaşmasına ve linç kültürüne katkı sağlıyor. Bu sebeple duygusal hassasiyetlerimize dokunan haberlerin doğruluğundan emin olmalıyız. Güvenilir haber yaptığını düşündüğümüz bir iki kaynak belirlemeliyiz. Yoğun gündemlerin olduğu dönemde son dakika takip isteği yoğun olabiliyor. Son dakika haberlerini takip etmek travmatik stres düzeyini yükseltebilir. Kendimize sosyal medya kısıtlaması getirmeli, günlük ekran süremizi kısaltmalıyız.”
Demir, ‘3.Dünya Savaşı’, ‘kıyamet günü geldi’ gibi ifadelere tıklamadan önce düşünmek gerektiğini ifade ederek, şunları kaydetti; “Felaketleştirme içeren haberlerden kesinlikle uzak durulmalıyız. Savaşan milletlere mensup insanlarımızın bu stresi daha yoğun yaşaması kaçınılmaz. Güncel savaştan hareketle geçmişinde bir soykırım olan Yahudiler ya da yıllardır gündelik hayatından şiddetin eksik olmadığı Filistinli insanlarımız travmaları sebebiyle elbet daha fazla tetiklenecektir. Olayları siyaset penceresinden değil de ‘insanlık penceresinden’ yorumlamalı, nefret söylemlerinden kaçınmalıyız. Tüm yaşananların ardından insanların kendini ve bedenini rahatlatması önemli. Size iyi gelen, rahatlatan aktiviteleri keşfetmeli ve muhakkak bu etkinlikleri gündelik yaşamınıza dahil etmelisiniz. Özellikle sosyal temas, gün içinde çalışıyorsak mola vermek, sevdiklerimizle vakit geçirmek, farklı konularda sohbet sinir sistemimizi rahatlatır. Savaş travmasının etkisinin kuşaklar boyu sürdüğünü, bu sebeple hem kendi ülkemiz için hem de dünya için savaşı besleyecek tutumlardan uzak durmamızın önemini asla unutmamalıyız.”
Savaş haberleri travmatik stres nedeni
Savaş haberlerini sürekli takip etmenin travmatik stres yarattığını söyleyen Üsküdar Üniversitesi NPİstanbul Hastanesi Feneryolu Tıp Merkezi Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, “Kendimize sosyal medya kısıtlaması getirmeliyiz” dedi
17 Ekim 2023 - 15:12
YORUMLAR