Araç lastiklerinin geri dönüşümünün başka bir şey, yenilebilir enerji kaynağının başka bir şey olduğunu söyleyen CHP’li Sındır; “Biyolojik niteliği olmayan, organik olmayan ambalaj vb evsel atıkların veya fosil petrol kökenli araç lastiklerinin, tarımsal kökenli olmayan sanayi atık çamurlarının biyokütle tanımında kabul edilip bunlardan elde edilen enerjiyi de biyokütle enerjisi diyerek yenilenebilir enerji kaynağıymış gibi göstermek çok büyük bir hatadır. Bu şekildeki tesislerin yenilenebilir enerji kaynağı olarak değerlendirilmesi mümkün değildir. Küresel ısınma ve iklim değişikliğini durdurabilecek veya geriye döndürebilecek bir sonuç elde edilemez. Böylesi yakma tesisleriyle biz çevreyi, doğayı, bu tesisin yakın çevresini ve atmosferi kirletmiş oluyoruz. Bu ise, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı felsefesine tamamen aykırıdır. Araç lastiğinden fosil kökenli gaz ve sıvı yakıtları yakma işlemi yapan iki tesis daha önce YEK kanunu imtiyazlarından yararlanmış, şimdi de başka bir tesis için iki yıl geç kalmış diye geriye dönük haklar vermeye çalışmak ve süresini iki yıl uzatmak adına bir düzenleme yapılmaya çalışılıyor. Bu asla kabul edilemez” diyerek düzenlemeye sitem etti.
CHP İzmir Milletvekili ve Plan Bütçe Komisyonu Üyesi Prof. Dr. Kamil Okyay Sındır, Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapan ve görüşmeleri komisyonda tamamlanan torba yasanın 15.maddesinde yer alan YEK Biyokütle enerji tesislerine ek süre imtiyazı ile ilgili düzenlemelere, kanunda çok yanlış bulduğu biyokütle tanımı üzerinden tepki gösterdi.
Sındır küresel ısınma ve iklim değişikliği konularına da dikkat çekti. Küresel ısınma ve iklim değişikliğinin en temel nedeni atmosferde sera etkisi yaratan gaz emisyonlarının, başta karbon/karbondioksit oranının artıyor olması olduğunu söyleyen Sındır, “Özellikle milyonlarca yılda ısı ve basınç altında oluşmuş ancak yeraltında hapsolmuş olan karbonu içeren, petrol, kömür gibi fosil yakıtlar kullanıldıkça atmosfere karbon salımının ve atmosferdeki karbon oranının artmasına neden olmaktayız. Sanayi devriminden bu yana bu oran %35 artmış durumda. Güneş, rüzgar, okyanus enerjisi, fosil kökenli olmayan yakıtlar vb yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı da özellikle küresel ısınma ve iklim değişikliğine karşı alınmış bir önlemdir” dedi.
Haber: Alperen Duran
YORUMLAR