Türkiye'nin ‘Mavi’ Stratejisine DEÜ Katkısı

H2020-BG-11-2020 çağrısı kapsamında ‘Karadeniz için Optimal ve Açık Araştırma Desteği’nin Geliştirilmesi Projesi’ desteklenen DEÜ Deniz Bilimleri ve Teknoloji Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şükrü Beşiktepe, dahil oldukları projenin Türkiye’nin ‘mavi ekonomi’ stratejisi ile denizlerimizin ve kıyılarımızın korunmasına katkı sağlayacağını söyledi

Türkiye'nin ‘Mavi’ Stratejisine DEÜ Katkısı

H2020-BG-11-2020 çağrısı kapsamında ‘Karadeniz için Optimal ve Açık Araştırma Desteği’nin Geliştirilmesi Projesi’ desteklenen DEÜ Deniz Bilimleri ve Teknoloji Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şükrü Beşiktepe, dahil oldukları projenin Türkiye’nin ‘mavi ekonomi’ stratejisi ile denizlerimizin ve kıyılarımızın korunmasına katkı sağlayacağını söyledi

Türkiye'nin ‘Mavi’ Stratejisine DEÜ Katkısı
13 Ağustos 2021 - 09:19

Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şükrü Beşiktepe, ‘Karadeniz için Optimal ve Açık Araştırma Desteğinin Geliştirilmesi (DOOR) Projesi’ ile H2020-BG-11-2020 çağrısı kapsamında oluşturulan ve Karadeniz'de araştırmalar yapan gruba dâhil oldu. Dokuz Eylül Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi’nin (DETTO) desteğiyle katılım sağlanan proje ile birlikte, Karadeniz ekosistemleri üzerinde insan ve iklim değişikliği nedeniyle oluşabilecek etkiler incelenecek, Mavi Büyüme stratejisinin Karadeniz'de geliştirilmesi için gerekli bilgi birikiminin geliştirilmesi sağlanacak. 4 yıl sürecek projede çıkan sonuçlar, Türkiye’nin de mavi enerji, deniz dibi madenciliği, su ürünleri yetiştiriciliği, kıyı ve deniz turizmi ile çevre stratejisinin belirlenmesinde önemli rol oynayacak. Projenin Türkiye açısından büyük önem taşıdığını belirten Prof. Dr. Şükrü Beşiktepe, elde edilen verilerin hem çevrenin korunmasına hem de ekonomik büyümeye katkı sağlayacağını söyledi.
 
İLK ADIM OLARAK GÖRÜYORUZ
Karadeniz'deki çalışmaları genişletmek için bu projeyi ilk adım olarak gördüklerini ifade eden Şükrü Beşiktepe, "Biz bu projede Karadeniz’in fiziksel yapısını, dengede olup olmadığını ve bu dengenin iklim değişikliği ile bozulup bozulmadığını inceliyor, deniz tabanında çıkan gazların atmosfere karışıp karışmadığını gözlemliyoruz. Proje ile birlikte diğer katılımcı ülkelerin verilerini de alacak, geleceğe dair fikirlerimizi ortaya koyacağız" dedi. Projede ortaya çıkacak sonuçların Türkiye'nin ihtiyaçlarına da hizmet edeceğini söyleyen Beşiktepe, “Karadeniz'e kıyısı olan 6 ülke var, sadece kendi bölgemizi çalışarak Karadeniz'deki sorunları çözemeyiz. Karadeniz'de yaşanan her türlü değişim ülkemizi yakından ilgilendiriyor" dedi.
 
MAVİ BÜYÜME STRATEJİSİ
Beşiktepe, Karadeniz'de yapılan çalışmaların Mavi Büyüme stratejisini de içinde barındırdığına dikkat çekerek, "Karadeniz'de yakın zamanda doğalgaz bulduk. Yapılan bu çalışma ile direkt bir bağlantısı yok ama unutmayalım ki bu bir mühendislik çalışması. Bizim burada toplayacağımız fiziksel, kimyasal veriler kurulan doğalgaz tesisindeki mühendislik hizmetlerinde kullanılabilecek. Başka bir örnek verecek olursak deniz üstü rüzgar tribünlerini çevreye zarar vermeyecek şekilde kurmalısınız. Mavi Büyüme ile kavramı ile baktığınızda bu tribünleri en uygun nereye kurabileceğimizin yanıtını bulabiliriz" diye konuştu.

Elde ettikleri verileri karar vericilerin ve sektör temsilcilerinin hizmetine sunacaklarını dile getiren Beşiktepe, "Balık çiftlikleri nerede olacak? Limanı, tersaneyi nereye koyacağız? Şehirleşmeyi nasıl yapacağız? Fabrikaları nasıl konumlandırmalıyız? Turizm alanlarını nasıl kullanacağız? gibi soruların hepsinin cevabını bu tarz araştırmalarla bulacağız. ‘Ege kıyılarına müsilaj gelir mi?’ diye soruyorlar. Karadeniz’de müsilaj olursa önce Marmara’ya sonra Ege’ye de gelir. Karadeniz’de gelen her problem burada da hissedilir. Müsilaj olan yerde turizm yapamazsınız. Doğru stratejilerle yatırımların riskini azaltır, daha az para harcar, aynı zamanda çevre problemlerinin de önüne geçersiniz" ifadelerini kullandı.
Beşiktepe, Akdeniz, Ege, Marmara ve Karadeniz’de ciddi bir kıyı uzunluğuna sahip olduklarını hatırlatarak, 4 yıl sürecek çalışmada öğrenilen bilgi ve modellerin Marmara ve Ege'de de uygulanabileceğini ifade etti.
 
 
 
 
 

YORUMLAR

  • 0 Yorum