Ağır salgın şartlarının azalmasının ardından yüz yüze eğitime dönülmesiyle birlikte özellikle şehir dışında eğitim gören üniversite öğrencilerinin yaşadığı barınma sorunu gündemdeki yerini koruyor. Türkiye’nin dört bir yanında öğrenciler, bir devlet yurduna yerleşemedikleri için büyük sıkıntılar yaşıyor. Ev kiralarının da her gün daha da artması nedeniyle bir araya gelerek ev de tutamayan öğrenciler, park ve benzeri yerlerde konaklayarak “Barınamıyoruz” haykırışını yetkililere duyurmaya çalışıyor.
Son yerel seçimlerde pek çok belediye başkanlığını kazanan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), öğrencilerin barınma sorununa çözüm bulmak için olanaklarını seferber etmeyi sürdürüyor. CHP’li başkanlar, milletvekilleri ve meclis üyeleri de iktidara görevlerini hatırlatmaya devam ediyor.
“Barınamayanlar” konusu, 1 Ekim Cuma günü Buca Belediyesi’nde yapılan meclis toplantısında da dile getirildi. CHP’li Meclis Üyesi Merve Doğan, kürsüden yaptığı konuşmada iktidara eleştirilerini sıraladı ve yapılması gerekenlere değindi. Hangi partiden olursa olsun herkesin harekete geçmeye davet eden Doğan, yaptığı konuşmada şunları söyledi:

SIKINTILAR SÜREKLİ ARTIYOR
“Sıraların hangi bölümünde oturursak olalım, hangi rozeti taşırsak taşıyalım, hepimiz Buca ile yaşıyor, Buca’daki tüm hemşerilerimizle hemdert oluyoruz. Belediye çalışanı arkadaşlarımız, her sorunu en kısa sürede çözüme kavuşturmak için fedakârca uğraşıyor. Ancak yerel idarenin tüm iyi niyeti ve gayretine rağmen sıkıntılar sona ermiyor, hatta giderek fazlalaşıyor!
Çünkü ne yazık ki, yerel idarelerin canhıraş mücadelesi, devlet yönetimini emanet alan iktidar partisinin başarısızlıkları karşısında yetersiz kalıyor. 
Ekonomik darboğazı hayali lobilere sinirlenerek, orman yangınlarını “Uçak nerede?” diye soranlara kızarak, pahalı fiyatları market sahiplerine bağırarak yok etmeye çalışan iktidar, barınma sorunu yaşayan gençleri de yalancılıkla suçlayarak sorumluluktan kaçmaya çalışıyor. Hakkını yemeyelim, bu konuda oldukça başarılılar! 
Ortada bırakılan vatandaş, belediyelerimize koşuyor. Son seçimde milletin büyük teveccüh gösterdiği CHP’li belediye başkanları da, tüm olanaklarını seferber ederek iktidar partisinin beceriksizliklerinin üstesinden gelmeye çabalıyor.”

İKTİDARIN YARATTIĞI SORUN
“Son günlerde fırsatınız oldu mu, parklara gittiniz mi, orada konaklamak zorunda kalan gençlerle gözlerine bakarak sohbet ettiniz mi bilmiyorum. Fakat durumun ağırınıza gittiğine eminim. 
Yaşanan durum her yere üniversite açan ama yurt yapmayan, devlet üniversitelerine dirsek çürüterek giren öğrencilere inat yapar gibi ek kontenjanlarla binlerce ücretli öğrenci alan, üzerine mezun olmayı, diplomayı yeterli görmeyip yüksek ücretli onlarca sınava sokup iş imkanı yaratamayan iktidarın sorunudur.”

GÜZEL GÜNLERİN UMUDUYLA DİRENİYORLAR
“Birçoğunuz bilirsiniz... Bir üniversite öğrencisinin yaşam standardı pek yüksek olmaz. Ama hiç değilse, arkadaşlarıyla dışarı çıkıp eğlenebileceği, özendiği bir giysiyi satın alabileceği, ailesine yük olmadan okuyabileceği kadar bütçesi olması gerekir.
Gençlerimiz, sokakta yatıyor. 2010 yılında göklere çıkan ve bir daha yere inmeyen yerli uçağımız gibi yükselen kira fiyatları yüzünden öğrenciler bir araya gelip ev de tutamıyor. Farklı şehirlerden üniversite okumak için İzmir’e gelen gençler, mevcut iktidarın kendilerine vadettiği utanç verici geleceğe rağmen eğitim haklarının peşindeler. Fakülteyi bitirip bir işe giren arkadaşlarının, hak etmedikleri kadar az maaşlar aldıklarını ve yanlarından lüks cipleriyle geçip giden Kartal İmam Hatip Lisesi mezunlarına otobüsün içinden baktıklarını görüyorlar. 
Ancak direniyorlar. Eğitimli olanın, nitelikli olanın değer göreceği; alım gücünün yükseleceği, barınma, eğitim gibi temel haklar için mücadele etmek zorunda kalınmayacak günlerin umuduyla direniyorlar.”

BURADAYIZ, HER ŞEYİ AŞARIZ
“Az kaldı... Aydınlık günler yakında. 
Ancak o günler gelene kadar, hepinizi “Bu çocuklar için ne yapabiliriz?” diye düşünmeye, dertlerini dinlemeye, anlamaya, onlara kendini yalnız hissettirmemeye davet ediyorum. 
Türkiye’nin her yerinde, barınamayanlar için çalışan herkese, tüm belediyelerimize, kentimizde elini taşın altına koyarak sorunun biraz da olsa azalmasını sağlayan İzmir Valiliği’ne, Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Tunç Soyer’e ve Başkanımız Sayın Erhan Kılıç’a, Dokuz Eylül Üniversitesi’nde okuyan ama barınma sorunu yaşayan arkadaşlarım adına çok teşekkür ediyorum. 
Onlarla sürekli iletişim hâlindeyim. Yaşadıklarını duyurmayı, sıkıntılarına çözüm bulmak için uğraşmayı sürdüreceğim. 
Kimse umutsuzluğa kapılmasın. Biz buradayız. Biz var oldukça her şeyi aşarız. 
Vakit geldiğinde de yine parklarda buluşur, yoksulu ekmeğe, öğrenciyi bir odaya muhtaç edenleri şarkılar söyleyerek uğurlarız. 
Hepinizi saygıyla selâmlıyorum.”